Bilimsel çıkarımlar, incelenen bir olayın mantık önermelerinin öncül kısımlarındaki koşullara bağlıdır. Önermeler, sözel kelime ve cümle veriler olduklarından başlangıçta felsefi olarak üstü kapalı, bulanık belirsizlikler içerebilir. Bilimsel bilgiler akılcı bir şekilde tecrübe ampirik veya uzmanlık olarak arttıkça, önermelerin geçerlilik derecelerinin bulanıklıklığı azalarak artar. Şimdiye kadar olan bilim felsefesi konularında bilimsel önermelerin ya tamamen doğru oldukları ya da bunların belirli yüzdeler ihtimal, olasılık ile geçerli olduğu varsayılırdı. Bilimsel önermelere nesnel objektif ihtimallerin atanması oldukça zor bir iştir ve bu konuda literatürde tecrübeleri uzmanlığı işin içine katan subjektif yöntemler Bayes ileriye sürülmüştür. Bilimsel belirginliğin veya ihtimalli durumların savunucuları ve karşı görüşte olanların ayrıntılı sunumunu yaptıktan sonra, sonuçta bulanık düşünme ve mantık konularına değinilerek, her düşünce ürününün belirli derecelerde geçerli olabileceği üzerinde durulmuştur
Scientific consequences are dependent on premises that are logical proportions of the phenomena concerned. These proportions are verbal and linguistic statements, and therefore, at the initial philosophical thinking they all include vagueness and imprecision. As more and more scientific evidence becomes available either rationally or empirically the validity degree these statements increases, or vagueness proportion decreases. In the philosophy of science so far scientific statements are either assumed as absolutely correct but more often they are accepted with some probability. However, objective probability attachment to scientific statements is a difficult task, and therefore, subjective Bayesian proportions are attached to these statements in practice. After a detailed account of what were the advocators and opponents to scientific absolute correctness and probability, a fuzzy thinking and consequently membership degree attachments rather than probability are presented by considering fuzzy subsets in this paper
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Sayı: 1 |