The Qurʾān has many features that could be inferred from its own wording. Among them are its names and attributes. These fit in the context and are used in line with the topic addressed. It would be appropriate to categorise the characteristics of the Qurʾān into two major groups. The first is the “names understood from divine revelation”. For example, the names mentioned by the Qurʾān itself, such as al-Furqān, al-Dhikr, al-Nūr, al-Rūḥ, al-Hudā, al-Shifā', al-Raḥmān and al-Mawʿiẓah, are often used in the Qurʾān. The most famous of these are the Qurʾān and al-Kitāb; they are the most frequently mentioned names in al-Muṣḥaf al-Sharīf. In other words, the names the Qurʾān and al-Kitāb are used more frequently than others. These names might have been assigned since the divine revelation is called the Qurʾān due to its being recited, and it is named as al-Kitāb due to its being written using a pen. These two names possibly indicate that the divine revelation is preserved in two ways: in memories and lines. Therefore, both names refer to actual practices.
The second is "qualities that are not names but indicate the characteristics of the divine revelation". These attributes are not used as nouns used to refer to the Qurʾān itself but are qualities which indicate the characteristics of the Qurʾān. al-Mubīn, al-ʿAẓīm, al-Ḥakīm, al-Majīd and al-Karīm are the most famous of these, and they are used as adjectives to describe the Qurʾān and to describe the divine revelation. These attributive words can also be classified as words related to the source of the Qurʾān, those that indicate that the Qurʾān will be protected in its every aspect, those that indicate its majesty, those that relate to the purpose of the Qurʾān's revelation, and those that relate to the language and style of the Qurʾān.
The word mathānī is also mentioned in the Qurʾān as a descriptive characteristic of it. Mathānī, a highly expressive word with a quite broad meaning, is presented as a major attribute characterising the Qurʾān, as mentioned in the following verses: “God bestows from on high the best of all teachings in the shape of a divine writ fully consistent within itself, repeating each statement [of the truth] in manifold forms [a divine writ] whereat shiver the skins of all who of their Sustainer stand in awe: [but] in the end their skins and their hearts do soften at the remembrance of [the grace of] God. Such is God's guidance: He guides therewith him that wills [to be guided], whereas he whom God lets go astray can never find any guide” (al-Zumar 39/23) and “and, indeed, We have bestowed upon thee seven of the oft-repeated [verses], and [have, thus, laid open before thee] this sublime Qurʾān” (al-ῌijr 15/87).
This study aims to examine the concept of mathānī, which is one of the language- and style-related attributes of the Qurʾān, based on the Qurʾān itself. The main reason for undertaking this research study is that this issue has not been addressed in detail and independently in tafsīr sources that have been written until today. A common characteristic of the available studies is that although they provide different definitions of the word mathānī, they fail to cite enough examples of it from the Qurʾān. The most important of these definitions include repetition, dyad/pair, praise, not getting bored, constant reading, always staying fresh/new and not getting old. It can be said that the concepts of repetition and dual/comparative description stand out in describing the concept of mathānī.
This study provides sufficient examples from the Qurʾān, particularly related to these two meanings. At first, to establish the background of the issue, it explores the conceptual nature of the word mathānī and discusses different meanings it denotes. It will hopefully pave the way for further studies, due to the scarcity of independent research on the subject. Thus, more comprehensive studies to be carried out on the mathānī characteristic of the Qurʾān will contribute to the further illumination of this field.
Tafsīr Names of the Qurʾān Mathānī Repetition Comparative Description
Kur’an’ın kendi ifadelerinden anlaşılan birçok hususiyeti vardır. Onun isim ve sıfatları bunların başında gelmektedir. Bunlar, bağlama uygun bir tarzda gelir ve anlatılan konuya en uygun hangisi ise o kullanılır. Bu bağlamda Kur’an’ın kendisini nitelediği özelliklerini iki ana grupta değerlendirmek isabetli olacaktır. Birincisi, “doğrudan ilahi vahyin karşılığı olarak kullanılan isimler” dir. Örneğin Furkan, Zikir, Nur, Ruh, Hüda, Şifa, Rahmet ve Mev´ıza gibi bizzat Kur’an’ın kendisine verdiği isimlerin yine Kur’an içerisinde sıkça isimlerinin kullanılması gibi. Bunlardan Kur’ân ve Kitâb, en meşhuru ve Mushaf-ı Şerif’te en çok geçenleridir. Yani Kur’an ve Kitab isimleri diğerlerinden daha fazla kullanılmıştır. Bununla; ilahi vahyin Kur’an diye adlandırılmasında dillerde okunuyor olması, Kitab olarak isimlendirilmesinde ise kalemle yazılmış olması hususları gözetilmiş olabilir. Ayrıca bu iki ismin, hafızalarda ve satırlarda olmak üzere ilâhî vahyin iki yerde korunmuş olduğuna da işaret ettiği söylenebilir. Dolayısıyla bu her iki isim de fiilen meydana gelen durumu anlatmaktadır.
İkincisi ise “isim olmayıp ilahi vahyin özelliklerini belirten vasıflar”dır. Bu sıfatlar, Kur’an anlamında bir isim olarak kullanılmayıp aslında Kur’an’ın özelliklerini belirten niteliklerdir. Mübin, Azim, Hakim, Mecid ve Kerim bunların en meşhurları olup Kur’an ismiyle yan yana kullanılan ve ilahi vahyi niteleyen sıfatlardır. Kur’an’ı niteleyen bu sıfatların; Kur’an’ın kaynağıyla ilgili olanlar, Kur’an’ın her yönden korunacağına ve azametine işaret edenler, Kur’an’ın indiriliş amacı ile ilgili olanlar ve Kur’an’ın dili ve üslubu ile ilgili olanlar şeklinde tasnifi de mümkündür
Mesânî özelliği de Kur’an’da onun tanıtıcı bir vasfı olarak geçmektedir. Oldukça manidar ve geniş bir anlam içeriğine sahip bir kelime olan mesânî, “Allah sözlerin en güzelini, (ayetleri) birbirine benzeyen, mesânî ve bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların ondan tüyleri ürperir. (Lakin) sonunda Allah’ı anarak tenleri ve kalpleri yumuşar/sükûn bulur. İşte Allah’ın rehberliği böyle olup dileyeni/dilediğini bununla hidayete ulaştırır. (Ama) Allah’ın dalalette bıraktığı kimse için ise hiçbir yol gösterici bulunmaz.” (ez-Zümer 39/23) ve “Andolsun ki, biz sana seb’i mesânîyi ve şu Azim Kur’an’ı verdik.” (el-Hicr 15/87) ayetlerinde Kur’an’ı niteleyen önemli bir sıfat olarak takdim edilmiştir.
Bu çalışmada, Kur’an’ın dil ve üslubuyla ilgili sıfatlarından olan mesânî kavramının yine Kur’an’a dayanarak incelenmesi hedeflenmiştir. Günümüze kadar oluşan tefsir külliyatında konunun detaylıca ve bağımsız olarak ele alınmayışı bu araştırmaya yönelmenin temel nedeni olmuştur. Yapılan çalışmaların ortak özelliği ise, mesânî sözcüğünün genelde değişik tanımlarının yapılıp Kur’an’dan yeterince örnekler verilmeyişidir. Bu tanımların en önemlileri; tekrar, çift/ikili, övgü, bıkmamak, sürekli okumak, daima taze/yeni kalmak, eskimemek şeklinde sıralanabilir. Bunlar arasından tekrar etmek ve ikili/karşılaştırmalı anlatım olgusunun mesânîyi ifade etmede öne çıktığı söylenebilir.
Bu incelemede, özellikle bu iki anlam sahasıyla ilgili Kur’an’dan yeterli derecede örnekler verilmeye çalışılacaktır. Öncesinde ise konunun bir altyapısı mahiyetinde, mesânî kelimesinin kavramsal çerçevesine değinilecek ve delalet ettiği değişik anlamlardan bahsedilecektir. Bu çalışmanın, konuyla ilgili neredeyse yok denecek kadar müstakil araştırmanın azlığından dolayı ortaya konacak birçok araştırmaya başlangıç teşkil etmesi ümit edilmektedir. Böylece Kur’an’ın mesânî özelliğiyle ilgili yapılacak daha kapsamlı çalışmalar, bu sahanın daha da aydınlatılmasına katkı sağlayacaktır.
Tefsir Kur’an’ın İsimleri Mesânî Tekrar Karşılaştırmalı Anlatım
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |