İnsanları doğruya ve güzele yönlendirmek, onları dünya ve ahirette saadete götürecek yolları göstermek amacıyla inzâl olunan ilahi kitapların sonuncusu olan Kur’ân-ı Kerîm, bir hidayet kitabı olmasının yanında, tüm çağlara hitap eden çeşitli hususiyetleri ile yüksek bir değer taşımaktadır. ‘Ulûmu’l-Kur’ân içerisinde mütalaâ edilen kıraat ilmi, Kur’ân-ı Kerîm’in anlaşılmasını kolaylaştırması, tevil olanaklarını genişletmesi ve farklı kıraatlerin Kur’âniyeti gibi meseleleri içermesi bakımından Kur’ân ilimleri arasında önemi haiz bir konumdadır.
Hz. Peygamber’in hicreti ile beraber kurulan İslam devletinde fethedilen ilk bölgelerden birisi doğuda yer alan Horasan’dır. Hicri I. asırda Sâsâni devleti hâkimiyetinde bulunan Horasan, fetih hareketleriyle beraber şehirler ve şahıslar özelinde çok değerli ilim erbabına ev sahipliği yapmıştır. Kıraat ilmi de rıhleler ve göçler yoluyla bölge kurrâsı tarafından talim edilmiştir. Böylece Horasan bölgesinde erken dönemde kıraat ilmi teşekkül etmiş ve takip eden asırlarda hızlı bir gelişim sürecine girmiştir.
Basralı bir kurrâ olan Yahya b. Ya‘mer’in bölgeye gelişiyle sistematik bir hüviyet kazanan bölge kıraati, devamında birçok kurrânın mezkûr ilmi sistematik hale getirdiği bir mahal konumuna dönüşmüştür. Bu minvalde Emevi devleti döneminde yaşayan ve erken dönemde tabiûn uleması içerisinden yetişen önemli müfessir ve kurrâdan biri olan Dahhâk b. Müzâhim (öl. 105/723), gerek bölge kıraatine gerekse genel kıraat birikimine değerli katkılar sunmuştur. Bu çalışmada amacımız tedvin ve tasnif çalışmalarının olmadığı bir dönemde kurrâ vasfıyla da öne çıkan İbn Müzâhim’in kıraat vucûhâtını ve kıraat ilmine dair metodunu manaya etkisi ve diğer unsurları bakımından ortaya koymaktır. İbn Mücâhid döneminde yapılan tasnif çalışmasında onun sıhhat kriterleri muvâcehesinde şâz olarak telakki edilen İbn Müzâhim kıraatinin usul ve ferşu’l-hurûf açısından genel bir tahlilini yapmaktır.
Araştırmamızda öncelikle onun hayatı, yaşadığı ortam, kıraat birikiminin isnadı, kıraatlere yaklaşımı, etkilendiği isimler, kıraat ilmi disiplini içerisinde akademik bir üslup ile ele alınacaktır. İbn Müzâhim’in kıraat ilminde öne çıkan özellikleri ve konumu dikkatlere sunulacaktır. Netice itibariyle İbn Müzâhim kıraatinin gerek Horasan’da gerekse genel kıraat birikimi içerisinde önemli bir konuma sahip olduğu, şâz okuyuşlar da çoğunluk itibariyle başka kurrânın da ona muvafakat ettiği sonucuna varılmıştır. Ondan rivayet olunan ve tek kaldığı vucûhât ise tefsir ilminin yanı sıra diğer ilmi disiplinlerde de istihdam edilmiştir.
Çalışma erken dönem kıraat algısı içerisinde şâz olarak telakki edilen Dahhâk b. Müzâhim’in diğer kurrâya muvâfakat eden okuyuşları ve tek kaldığı okuyuşların tespitinin yanı sıra bu okuyuşların varsa manaya etkisinin ortaya konulması açısından önemlidir. Ayrıca Dahhâk b. Müzâhim kıraati şâz kıraatlere yönelik olumsuz bakışın izalesi için önemli bir kıraat birikimidir. Çalışmada İslami ilimlerin bazı alanlarında söz sahibi olan İbn Müzâhim’in kıraatçi yönü ele alınmıştır. Yöntem olarak ilk dönem tabakat, kıraat ve tefsir kaynakları içerisinde bulunan vucûhât değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Onun kendi dönemine ulaşan kıraat vucûhâtı üzerinde rivayetçi bir yaklaşım sergilediği ve bu vucûhâtın tefsir birikiminde tevil olanaklarını genişlettiğini söylemek mümkündür.
The Qurʾān the final divine scripture revealed to guide humanity toward truth, beauty, and ultimate felicity holds not only normative and spiritual significance but also an enduring intellectual value with its multifaceted qualities appealing to every era. Among the Qur’anic sciences, the discipline of qirāʾat occupies a prominent place, as it facilitates comprehension of the Qurʾān, broadens the horizons of interpretation, and addresses critical issues such as the textual validity of variant recitations.
Following the establishment and institutional consolidation of the Islamic state after the Prophet Muhammad’s migration, conquests expanded rapidly. One of the earliest regions incorporated into the Islamic realm was Khurāsān, which, under Sasanian rule in the first Islamic century, became home to numerous distinguished scholars. During and after the period of revelation, the science of qirāʾat studied within the framework of exegesis and its impact on meaning was transmitted to the region through scholarly travels (riḥla) and migrations. As a result, qirāʾat was established in Khurāsān at an early stage and experienced significant development in subsequent centuries.
Regional recitation practices took on a systematic character with the arrival of Yaḥyā ibn Yaʿmar, a qārī from Baṣra, leading Khurāsān to become a center where many prominent qurrāʾ continued their studies. In this context, Ḍaḥḥāk ibn Muzāḥim (d. 105/723)—a leading exegete and early Tābiʿūn scholar of the Umayyad period—made noteworthy contributions to both regional and general qirāʾat. This study aims to examine the methodological principles and recitational characteristics of Ibn Muzāḥim who emerged as a qāri’ during a period preceding systematic tadwīn and classification particularly regarding their impact on meaning and related linguistic elements. The goal is to analyze his recitations, which were classified as shādh during the era of Ibn Mujāhid, in terms of uṣūl al-ḥurūf (phonological and procedural rules) and verbal-phrase structures.
The research investigates his life, intellectual milieu, the attribution and transmission of his recitations, his methodological approach, the schools and authorities that influenced him, and his scholarly position within the discipline of qirāʾat. Ibn Muzāḥim’s distinctive features and contributions are highlighted. It is concluded that his recitations hold a significant position both in Khurāsān and in the broader recitational tradition, and that other Qur’anic scholars often concur with him regarding shādh readings. The wujūhāt transmitted exclusively through him have influenced not only Qur’anic exegesis but also legal reasoning, jurisprudence, and theological sciences.
This study is significant for identifying Dahhāk ibn Muzāḥim’s shādh and non-shādh recitations, tracing those in which he concurred with other authorities and those in which he stood alone, and for revealing their interpretive impact. Furthermore, Ibn Muzāḥim’s contributions are crucial for challenging the negative perceptions surrounding shādh recitations. Methodologically, early sources in biography (ṭabaqāt), qirāʾat, and exegesis have been analyzed. The findings suggest that Ibn Muzāḥim adopted a narrative approach to variant recitations preserved in his time, and that these variants broadened exegetical possibilities within the interpretive tradition.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Tefsir |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 14 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 14 Aralık 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 54 |