The purpose of this study is to investigate how the Ilkhanid State faced a period of chaos after the death of the Ilkhanid ruler Abū Saʿīd in 1335 and which factors aggravated this conflict. After the reign of Abū Saʿīd, the central Mongol administration in Iran was shaken during the reigns of the Ilkhanid rulers Arpa Khān (also known as Arpa Ke’un, Gavon or Gawon) and then Mūsā Khān and was overwhelmed with feudal power struggles. These power struggles undermined the central authority of the state. Pinpointing the reasons that weakened the central authority is critical to be able to understand the political landscape of the period.
Although the apparent reason was that the descendants of Hulagu Khān (d. 663/1265) failed to ascend to the Ilkhanid throne, feudal powers had a critical role to play behind the scenes. It is necessary to reveal how these feudal powers offered incapable candidates for the throne to gain power and how they tried to have a say in the administration of the country. Their efforts and ambitions to gain political power by using the power of the Mongol tribes, to which they belonged, led to the suspension of key traditional methods and caused the state authority to face difficult times.
Although Arpa Khān was aware of the opposition within his circle and tried to attract his rivals to his side through peaceful methods, he failed to become the ruler, not only because his legitimacy was questioned but also because social dynamics prevented him from doing so. During the reign Mūsā Khān, the chaos in the government deepened and tension increased in the political rivalry. Up until the reign of Abū Saʿīd, both the Golden Horde and Mamlūk States had significantly worn down the Ilkhanids and forced them to stay in the natural borders. Since it was the beginning of the collapse process, it is seen that the material and moral effects of the earlier aging were clearly felt during the period of the khān s mentioned earlier.
The present study is a literature review mainly based on Persian and Arabic sources. Being one of the main Persian sources about the period, al-Ahri’s Tārīkh-i Sheikh Uwais was often used to reveal the struggle of the dynasties in the Ilkhanid State. Furthermore, Hafid-i Abru's Zubdat al-tawārīkh, Shabānkārahʾī’s Majmaʻ al-Ansāb (History of Dynasties), Muʿin Al-Din Natanzi’s Muntakhab al-tawārīkh-i Muʿīnī, the information about events that took place during the Arpa Khān and Mūsā Khān periods were translated and the resulting information was used chronologically, highlighting the network of relations. In addition to Persian sources that provide information about the period, historical sources in Arabic were also used in the study. Arabic sources providing information about the Mamlūk State are critical for the study as the Mamlūks provided external support in the struggle for the dominance of the for the Ilkhanid throne. Therefore, texts with information about Mamlūk-Ilkhanid relations Mamlūks were translated from their Arabic originals and were used in the study. Especially al-Maqrizī's work, Kitāb al-Sulūk li-maʿrifat duwal al-mulūk provides details that shed light on this struggle.
The period between 1335-1337, which can be considered as the beginning of the instability, is the time when critical choices that would determine the fate of the Ilkhanids were made. Without the need to convene a kurultai, other Genghis Mongol candidates under the leadership of powerful Mongol chiefs took over the Ilkhanid rule. A major reason for internal conflicts was the Mongol chiefs’ making the state select the Ilkhanid rulers without convening the Kurultai and obtaining the approval of all dynasty members.
The demographic makeup of Anatolia also suffered from this struggle. While the struggles for political dominance caused the peace among the people of the region to deteriorate, it ultimately pushed the people to move away from the geography they lived in. Driven by a forced migratory movement, peoples that wanted to be safe from the struggles came to Anatolian lands.
Mongol communities such as Oirats and Sutaylis, who were active in Eastern and Southeastern Anatolia, also played key roles by participating in this struggle. Ruling the Middle East for approximately eighty years, the Ilkhanids dominated many Islamic states during their struggle for building power but got weakened due to the long-term political and military crises with the Mamlūk and Golden Horde States. Furthermore, political instability in internal control constrained the state's sphere of action. However, the lack of a sufficient majority of the Mongol population in Iran led to forced Turkification and Islamisation of the Ilkhanids.
Medieval History Ilkhanid State Iranian Political History Arpa Khān Mūsā Khān Mongols
Bu çalışmanın amacı İlhanlı hükümdarı Ebu Said’in 1335 yılında ölümünden sonra İlhanlı devletinin kaos dönemine nasıl girdiğini ve hangi unsurların bu çatışmayı derinleştirdiğini ortaya koymaktır. Ebu Said’den sonra İran’da Moğol merkezi yönetimi İlhanlı hükümdarları Arpa Han ardından Musa Han dönemlerinde sarsılmış ve feodal iktidar mücadelelerine yenik düşmüştür. Bu iktidar mücadeleleri devletin merkezi otoritesini sarsmıştır. Merkezi otoriteyi sarsan sebeplerin bulunması dönemin siyasi görünümünün anlaşılması açısından önemlidir.
Görünürdeki sebep Hülagu Han (ö.663/1265) soyundan İlhanlı tahtına çıkmayışlar olsa da perde arkasında feodal güçler etkin rol üstlenmişlerdir. Bu feodal güçlerin iktidar olabilmek için dirayetsiz hükümdar adaylarını nasıl tahta çıkardıklarını ve ülke yönetiminde nasıl söz sahibi olmaya çalıştıklarını gösterebilmek gereklidir. Mensup oldukları Moğol boylarının gücünü kullanarak siyasi gücü ele geçirme gayret ve hırsları geleneksel yöntemlerin ötelenmesine sebebiyet verirken devletin otoritesinin zor bir sürece girmesi ile sonuçlanmıştır.
Arpa Han iktidarı içindeki muhalefetin farkında olarak karşıt durumdaki rakiplerini kendi tarafına barış çerçevesinde çekmeye çalışmışsa da gerek toplumsal dinamiklerin gerekse meşruiyetinin sorgulanması neticesinde Arpa Han muktedir olmakta başarılı olamadı. Musa Han dönemi ise iktidarda kaos ortamı derinleşerek siyasi çekişmenin gergin bir hale gelmişti. Ebu Said dönemine kadar gerek Altınorda gerek Memluk devletleri İlhanlıları önemli ölçüde yıpratmış ve onları tabi sınırlar içerisinde kalmaya zorlamıştır. Dağılma sürecinin başlangıcı olması dolayısıyla adı geçen hanlar döneminde daha önceki yıpranmaların maddi ve manevi etkileri de bariz bir şekilde hissedildiği görülmektedir.
Çalışma Farsça ve Arapça kaynakların taratılması sonucu oluşturulan bir literatür incelemesidir. İlhanlı devletinde hanedanların mücadelesini ortaya koyabilmek için ağırlıklı olarak dönemin Farsça ana kaynaklarından Eherî’nin, Tarih-i Şeyh Üveys adlı eserine sıkça müracaat edilmiştir. Bununla birlikte Hafız Ebru’nun Zübdetu’-tevarih, Şebânkâreî’nin, Mecma’u’l-Ensâb (Hânedanlar Târihi) isimli eserlerinde, Muineddin-i Natanzî’nin, Müntehabü't-Tevarih-i Muinî adlı eserinde Arpa Han ve Musa Han dönemi olayları tercüme edilerek elde edilen bilgiler ilişkiler ağı çerçevesinde kronolojik olarak kullanılmıştır. Döneme dair bilgiler veren Farsça kaynakların yanı sıra Arapça tarih kaynaklarından da çalışmada istifade edilmiştir. Memluk Devletine dair bilgiler içeren Arapça kaynaklar, Memlukların İlhanlı tahtı için yürütülen hâkimiyet mücadelesinde dış destek konumunda olmalarından dolayı çalışma için önem arz etmektedir. Bu sebeple Arapça asıllarından tercüme edilerek Memluk-İlhanlı ilişkilerine yer veren bilgiler çalışmada kullanılmıştır. Özellikle Makrizi’nin, Es-Sülûk li Ma’rifeti Düveli’l-Mülük adlı eseri bu mücadeleyi aydınlatan detaylar içerir.
İstikrarsızlık döneminin başlangıcı olarak ifade edebileceğimiz 1335-1337 yılları İlhanlıların kaderini belirleyecek seçimlerin de yapıldığı tarih aralığıdır. Artık Kurultay toplanmasına gerek duyulmadan güçlü Moğol şefleri yönetiminde diğer Cengizli Moğol adaylar İlhanlı yönetimini üstlenmiştir. Kurultayın toplanması ve bütün hanedan üyelerinin onayının alınması için yeterli sürenin beklenmesine gerek duyulmadan Moğol şeflerinin İlhanlı hükümdarlarını seçtirmesi iç çatışmaların önemli bir nedeni sayılmıştır.
Bu mücadelede Anadolu’nun demografik yapısı da etkilenmiştir. Siyasi hâkimiyeti için verilen mücadeleler bölge halklarının huzurunun bozulmasına sebebiyet verirken doğal bir sonuç olarak halkları yaşadıkları coğrafyadan uzaklaşmaya itmiştir. Mücadelelerden korunmak isteyen haklar zorunlu bir göç hareketi ile Anadolu topraklarına gelmiştir.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu sahasında etkin bulunan Uyratlı ve Sutaylı gibi Moğol toplulukları da bu mücadeleye katılarak önemli roller üstlenmişlerdir. Ortadoğu coğrafyasında yaklaşık seksen yıl muktedir olan İlhanlılar, gücün inşası sürecinde pek çok İslam devleti üzerinde hâkim olmuşsa da Memluk ve Altınorda devletleriyle yaşadığı uzun soluklu siyasi ve askeri krizler sebebiyle yıpranmıştır. Ayrıca iç denetimde siyasi istikrarsızlık devletin hareket alanının daralmasına sebebiyet vermiştir. Bununla beraber Moğol nüfusun İran’da yeterli bir çoğunlukta olmaması, İlhanlıları Türkleşmeye ve İslamlaşmaya mecbur bırakmıştır.
Orta Çağ Tarihi İlhanlı Devleti İran Siyasi Tarih Arpa Han Musa Han Moğollar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ortaçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 24 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 8 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 52 |