Arap asıllı dil ve edebiyat alimi Halîl b. Ahmed’in sisteme kavuşturduğu “aruz” ilmi, Arap edebiyatında neşet etmiş olup buradan Fars ve Türk edebiyatlarına intikal etmiştir. 11. yüzyıldan itibaren İran edebiyatı teorisyenleri, Araplardan aldıkları “aruz”u kendi dillerine uygun hale getirerek sistemleştirmişlerdir. Türkler de ilk olarak Arap edebiyatı kaynaklarını kullansalar da “aruz”u genel olarak kendi dil ve edebiyatlarına daha yakın olarak gördükleri İranlılardan almışlardır. Aruz’a dair ilk eserler, Arap ve Fars yazarlarının bu konuya hasredilmiş eserlerinin çevirisinden ibaret iken zamanla Türk şiirinin aruza intibakının belirli bir seviyeye gelmesi ile aruza dair Türkçe eserler kaleme alınmaya başlanmıştır. Bu makalede; 19. yüzyılda, Ahmed Cevdet Paşa’nın oğlu Alî Sedâd tarafından kaleme alınmış Arûz-ı Osmânî adlı Türkçe aruz risalesi ele alınacaktır. Babasından aldığı aruz derslerinden, hatırladığı kadarını yazıya döken Alî Sedâd bu aruz risalesinde, 11 aslî bahri örnek beyitlerle destekleyerek tanıtmaktadır. Bu risaleyi, yazıldığı dönemdeki aruz risalelerinden ayıran en önemli özellik, “şiir”in kısa bir tarihçesinin verilerek o dönemdeki haletinden bahseden orijinal bir mukaddimeye sahip olmasıdır. Daha önce müstakil bir çalışma ile ele alınmadığı tespit edilen Arûz-ı Osmânî adlı risale bu makale ile tanıtılacak olup kendisinden evvel ve sonra yazılmış aruz risalelerinin de bir dökümü yapılarak Arûz-ı Osmânî’nin bunlar arasındaki yeri ortaya konulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)
Türk Dili ve Edebiyatı Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Bir Dergidir.