In the tradition of Divan poetry, poets are involved in poetry by speaking through the mouths of certain characters. In this sense, it is possible for a sultan to appear as a beggar and a dervish as a tavern regular. In our old poetry, where every poet appears in couplets as a suffering victim of a Platonic love affair, the most unpopular character is the rival who comes between the beloved and the lover. The rival, like the thorns in the famous nightingale-rose relationship, is an element that prevents reunion and causes suffering. Although the lovers insult the rival by comparing him to animals such as pigs, scorpions, snakes, dogs and crows, the lover shows closeness to the rival. In this case, the lover has to get on good terms with the rival in order to get closer to his beloved and gain her favour. This behaviour, called "mudara", is one of the heaviest burdens that the lover suffers for thes ake of his beloved.
In general, müdara coversvarious behaviours that people, as a social being, have to practice in their daily lives. This is because society prevents the individual from behaving as his heart desires and limits him in various aspects. This behaviour, which has an important place in politics, also has a counter part in the field of economy. Many situations in which it is considered more reasonable to win together with the opponent than to lose altogether in the struggle to be fought suggest that this behaviour can also provide an advantage to the lover in the love relationship. When we look at the understanding of love in our old poetry, we see that the lover, who is quite helpless in the face of the rival, has a good relationship with the rival. In this study, this approach and appearences in the poems will be touched upon.
Divan şiiri geleneğinde şairler, şiire belirli tiplerin ağzından konuşarak dâhil olurlar. Bu anlamda bir padişahın dilenci, bir dervişin ise meyhane müdavimi olarak şiirde belirmesi mümkündür. Her şairin, Platonik bir aşk ilişkisinin çilekeş bir mağduru olarak beyitlerde kendisini gösterdiği eski şiirimizde, en sevilmeyen karakter ise sevgili ile âşık arasına giren rakiptir. Rakip, meşhur bülbül-gül münasebetindeki dikenler misali, vuslata engel olan ve ıstıraba sebep olan bir unsurdur. Âşıklar, rakibi her ne kadar domuz, akrep, yılan, köpek, karga gibi hayvanlara benzeterek ona hakaret etseler de sevgili, rakibe yakınlık gösterir. Bu durumda âşık, sevgilisine yakınlaşabilmek ve onun gözüne girebilmek için rakip ile mecburen iyi geçinmek zorunda kalır. “Müdara” adı verilen bu tavır, âşığın sevgili uğruna çektiği en ağır yüklerden biridir.
Genel olarak değerlendirildiğinde müdara, sosyal bir varlık olarak insanın gündelik hayatında da uygulamak zorunda kaldığı çeşitli davranışları kapsar. Çünkü toplum, bireyin tamamen gönlünün istediği gibi davranmasına engel olur, onu çeşitli açılardan sınırlandırır. Siyasette önemli bir yeri olan bu tavrın ekonomi sahasında da karşılığı bulunmaktadır. Verilecek mücadelede topyekûn kaybetmektense, rakiple birlikte kazanmanın daha makul görüldüğü birçok durum; bu davranışın aşk ilişkisinde âşığa da avantaj sağlayabileceğini düşündürmektedir. Eski şiirimizdeki aşk anlayışına bakıldığında, rakip karşısında oldukça aciz kalan âşığın rakiple iyi geçinmek zorunda kaldığı görülmektedir. Çalışmada bu yaklaşımın, şiirlerdeki görünümüne değinilecek ve psikolojik ve estetik tahlili yapılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 21 [GÜZ 2024] |
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)
Türk Dili ve Edebiyatı Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Bir Dergidir.