Edebî tür olarak başta padişah, şehzade ve devlet büyükleri olmaz üzere kişinin ölümünün ardından duyulan üzüntünün dile getirildiği manzumelere mersiye denilmektedir. Bu manzumelerde genellikle ölen kişinin olumlu vasıflarının anılması, dünyanın geçici olduğu, bu sebeple kadere rıza gösterilmesi gerektiği, feleğe sitem ve dua gibi bölümler bulunmaktadır. Türk edebiyatında, ardından en fazla mersiye yazılan kişi Şehzâde Mustafa’dır. Bu durumun sebebi, herkesçe sevilen ve Kanunî Sultan Süleyman’dan sonra tahtın varisi olarak görülen Şehzâde’nin Hürrem Sultan ve Rüstem Paşa’nın entrikaları sonucu idam edilerek ordu ve halk nezdinde büyük bir üzüntüye yol açmış olmasıdır. Mersiye türü üzerine yapılmış çalışmalarda, Şehzâde Mustafa’nın katlinin ardından yazılmış bir mersiye olarak kayıtlara geçen muaşşer şekliyle yazılmış bir manzumenin, kimi mecmualarda bizzat onun kaleminden çıkmış gibi kaydedildiğine rastlanmıştır. Buradan hareketle, ilk olarak manzumenin bulunduğu mecmualarda nasıl kaydedildiği irdelenmiştir. Ardından manzumenin bir mersiye olarak değerlendirildiği mersiye literatürü tartışılmıştır. Daha sonra, kendisine yer verilen biyografik kaynaklara göre Şehzâde Mustafa’nın şairlik yönüne dair bilgiler verilmiştir. Son olarak, her biri on mısralık altı bentten oluşan söz konusu manzume içerik yönünden irdelenerek bir mersiyede olması gereken bölümler açısından incelenip Şehzâde’nin biyografik kaynaklarda bulunan diğer şiirleriyle karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada, Şehzâde Mustafa için yazılmış mersiye olarak kaydedilen manzumelerden birinin kimi bulgular neticesinde bizzat Şehzâde Mustafa’nın kaleminden çıkmış bir muaşşer olabileceği tartışılacaktır.
As a literary genre, verses expressing the sorrow felt after the death of a person, especially sultans, princes and state elders, are called elegy. These verses usually include sections such as the remembrance of the positive qualities of the deceased person, the transience of the world, the need to accept fate, reproach to the catastrophe and prayer. In Turkish literature, Prince Mustafa is the person after whom the most elegies are written. The reason for this is that Prince Mustafa, who was loved by everyone and seen as the heir to the throne after Suleiman the Magnificent, was executed as a result of the intrigues of Hürrem Sultan and Rüstem Pasha, causing great sorrow among the army and the people. In studies on the genre of elegy, it has been found that a verse written in the form of decade verse, which is recorded as an elegy written after the murder of Prince Mustafa, is recorded in some collections as if it was written by his pen. From this point of view, firstly, how the verse is recorded in the collections in which it is found is analyzed. Then, the literature on mersiye in which the verse is evaluated as a mersiye is discussed. Then, according to the biographical sources, information about Prince Mustafa's poetry is given. Finally, the poem in question, which consists of six benches of ten lines each, is analyzed in terms of its content, analyzed in terms of the parts that should be included in an elegy, and compared with other poems of Prince found in biographical sources. In this study, it will be discussed that one of the verses recorded as an elegy written for Prince Mustafa may have been a decade verse form written by Prince Mustafa himself as a result of some findings.
Elegy Literary Genre Classical Turkish Literature Prince Mustafa
| Birincil Dil | Türkçe | 
|---|---|
| Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı | 
| Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ | 
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 25 Ekim 2025 | 
| Gönderilme Tarihi | 7 Temmuz 2025 | 
| Kabul Tarihi | 2 Eylül 2025 | 
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 23 [GÜZ 2025] | 
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)
Türk Dili ve Edebiyatı Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Bir Dergidir.