Sözlü veya yazılı iletişim farklı diller ya da farklı kültürler arasında gerçekleştiğinde, iletişimi sağlayan araç yalnızca dil değil, aynı zamanda iki dil arasında köprü görevini üstlenmiş olan çeviridir. Bir edebi eser doğduğu kültür içerisinde yazarın okuyucu ile iletişime geçmesini sağlarken, aynı eserin çevirisi de çevrildiği dilin kültürü içerisinde yazar ve okuyucu arasında bağ kurar. İşte bu noktada şu sorular dikkat çekicidir: Bir eser çevirisi, eserin doğduğu şekliyle, başka bir dildeki eşdeğeri gibi mi çevrilmeli yoksa çevrildiği dilde ve çevrildiği kültür içerisinde yeniden mi doğmalı? Bu sorulardan ortaya çıkan basit zıtlık, aslında çeviribilimcilerin yıllardır hatta yüzyıllardır üzerinde durduğu, çeviri kaynak metne ve kültüre mi yoksa hedef dil ve kültüre mi daha yakın olmalı tartışmasını akla getirmektedir. Bu çalışmada, William Golding’ in Lord of the Flies eserinin iki farklı çevirisi Toury’ nin çeviri normları çerçevesinde incelenmiştir. Bulgular, Mina Urgan’ ın hedef odaklı, Müge Tayşi’ nin ise daha çok kaynak odaklı çeviri yaklaşımı benimsediğini göstermiştir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Aralık 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 9 Sayı: 2 |