Tarihi
Asurlulara dayanan Menbic, Fırat nehrinin batısında önemli bir yol
güzergâhındadır. Tarihte önemli medeniyetlere ve hanedanlara ev sahipliği yapan
şehir, Haçlılar 1098’de bölgeye geldikten sonra pek çok acı yaşamış ve Müslüman
yöneticiler arasındaki ayrılıklara şahit olmuş, hatta bunların müsebbibi
olmuştur. Antakya’nın Haçlılar tarafından ele geçirilmesinde birbirleri ile
rekabet halindeki Müslüman emirlerin de büyük rolü vardı. Bu ayrılığa Menbic
yöneticisi de katılmış, daha sonra bu muhalifliğini sürdürmüştür. Haçlıların
korkulu rüyası olan Belek, çıkan bir isyanı bastırmak için geldiği Menbic
önlerinde atılan bir okla öldürülmüştü. Bu ölüm, muhasara edilen Sûr şehrinin
Haçlıların eline geçmesini sağlamış, onların buradan deniz yolu ile Avrupa’dan
yardım almalarını ve bölgede daha rahat tutunmalarını sağlamıştı.
İmadeddin
Zengî döneminde huzura erişen Menbic, daha sonra bölgede hâkimiyet kuran
Nureddin ve Selahaddin’e de sorun çıkarmaya devam etmişti. Mısır ve Kuzey
Suriye’deki işleri ile ilgilenen Nureddin, bir de Menbic’deki isyanla uğraşmak
zorunda kalmıştı. Selahaddin ise, Haçlılar ve Halep’teki muhaliflerine karşı
mücadele ederken Menbic’in asî yöneticisi ile de uğraşıyor, diğer olaylara
zamanında müdahale edemiyordu. Bu gelişmeler de Haçlıların işine yarıyor,
onların yağma ve talanlarını devam ettirmelerine imkân sağlıyordu. Menbic,
muhalif ve asi olduğu kadar, önemli olayların da cereyan ettiği mühim bir durak
idi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 11 Sayı: 3 |