Amaç: Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. Meme kanserinin, luminal A, luminal B, cerbB2'den zengin tip, triple negatif moleküler subtipleri tanımlanmıştır. Bu çalışma moleküler subtipler ile enflamatuar belirteçler arasındaki ilişkiyi ortayı koymayı amaçlamıştır.
Gereç ve Yöntemler: Ocak 2019 ve Nisan 2023 tarihleri arasında opere edilen meme kanseri hastaları değerlendirmeye alındı. Hastaların demografik özellikleri, patoji değerlendirmeleri, moleküler alt tipleri ve labaratuvar verileri toplandı. Hemogramdan Nötrofil/Lenfosit oranı (NLR), Trombosit/Lenfosit oranı (PLR) ve Sistemik Enflamatuvar Yanıt İndeksi (SIRI) hesaplandı. Moleküler alt tipler ile enflamatuar belirteçler arasında ilişki istatistiksel olarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların ortanca yaşı 56 idi. Hastaların %82,8'inde östrojen reseptörü (ER+), %61,3'ünde progesteron reseptörü (PR+) pozitif çıktı. En yaygın moleküler alt tip lümen A idi. Ki67 kesme değeri 14 olduğunda ER durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p=0,047). Ki67 cut-off değeri 20 olarak alındığında hem ER ile (p=0,002), hem de PR ile istatistiksel olarak anlamlı ilişki (p=0,025) gözlendi. NLR ve PLR'nin ortanca değerleri sırasıyla 1,9 (aralık, 0,7:21,3) ve 123 (aralık, 53,3:252) idi.
Sonuç: Meme kanseri alt tipleri ile inflamatuar belirteçler arasında anlamlı bir ilişki bulamadık. Ancak cerbB2 ile PLR ve SIRI arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gösterme eğilimi dikkat çekiciydi (sırasıyla p=0.08, p=0.057).
Meme kanseri Nötrofil lenfosit oranı Trombosit lenfosit oranı SIRI Ki67
Introduction: Breast cancer is the most common cancer in women. Luminal A, luminal B, cerbB2 enriched type , Triple negative molecular subtypes have been defined. This study aimed to reveal the relationship between molecular subtypes and inflammatory markers.
Material and Methods: Breast cancer patients who were operated between January 2019 and April 2023 were evaluated. Demographic characteristics, pathology assessments, molecular subtypes and laboratory data of the patients were collected. Neutrophil/Lymphocyte ratio (NLR), Platelet/Lymphocyte ratio (PLR) and Systemic Inflammatory Response Index (SIRI) were calculated from the hemogram. The relationship between molecular subtypes and inflammatory markers was statistically evaluated.
Results: The median age of the patients included in the study was 56 years. Among the patients, 82.8% tested positive for estrogen receptor (ER+), while 61.3% tested positive for progesterone receptor (PR+). The most common molecular subtype was luminal A. When the cut-off value for Ki67 was 14, a statistically significant correlation was found between ER status (p=0.047). When Ki67 cut-off value was set to 20, a statistically significant relationship was observed with ER (p=0.002) and a statistically significant relationship with PR (p=0.025). Median values of NLR and PLR were 1.9 (range, 0.7:21.3) and 123 (range, 53.3:252), respectively.
Conclusions: We did not find a significant relationship between breast cancer subtypes and inflammatory markers. However, the tendency to show a statistically significant difference between cerbB2 and PLR and SIRI was remarkable (p=0.08, p=0.057, respectively).
Breast cancer Neutrophil lymphocyte ratio Platelet lymphocyte ratio Systemic Inflammatory Response Index Ki67
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Cerrahi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 3 |
e-ISSN: 2791-9935