Amaç: Çalışmamızın amacı prolaktinomaların sıklığı, tanı ve tedavisi ile klinik seyrini ortaya koyarak epidemiyolojik çalışmaların hastalıkların klinik yönetimi açısından önemine vurgu yapmaktır.
Gereç ve yöntem: 356 prolaktinoma hastası çalışmaya dahil edildi. Hastaların hastane bilgi yönetim sistemi ve hastaların kayıtlı olduğu endokrin dosyalarından bilgileri tarandı. Taranan bilgiler; hasta yaşı, cinsiyet, tanı yaşı, takip yılı, başvuru şikayeti, adenomun boyutu, yerleşimi, hipofiz adenomunun tanı anında ve tedavi sonrası hormon düzeyleri, varsa kullanılan medikal tedavi çeşidi, hipofiz adenomunun operasyon sayısı ve şekli, medikal yada cerrahi tedavi öncesi ile sonrası adenom boyutu ve varsa rezidü/nüks hipofiz adenom boyutu, kiazma basısı, postop hormon aktivitesi, adenoma yönelik varsa RT öyküsüydü.
Bulgular: 356 prolaktinoma olgularının cinsiyet dağılımına bakıldığında 305’inin (%85.7) kadın, 51’inin (%14.3) erkek olduğu görüldü (p<0.001). Radyolojik olarak 263’ünün (%73.9) mikroadenom, 63’ünün (%17.7) makroadenom ve 30’unun (%8.4) invaziv makroadenom olduğu izlendi. Makroadenomların 6 (%1.6)’sı dev adenom (>4cm) olarak kaydedildi. Mikroadenomlar ise kadınlarda daha sık (%80) görüldü(p<0.001). Makroadenom kadınlarda %20 iken, erkeklerde %58 görülmekteydi(p=0.015). Tanı anındaki adenom boyutu ile prolaktin düzeyi pozitif yönde ilişkili bulundu(r=0.318 p<0.001). Kadınların %14,4’ünde, erkeklerin ise %7.8’inde infertilite görüldü (p=0.035). Kadınların %66.9’unda amenore /oligomenore görülürken; %28.9 ’unda galaktore ve %10.5’ inde hirşutizm tablosu vardı.
Sonuç: Çalışmadan çıkan en önemli sonuçlar: (1) mikroadenomların görülme sıklığı makroadenomlardan daha fazladır,(2) kadınlarda mikroadenom daha sık görülerken, erkeklerde ise makroadenom daha sık saptandı,(3) tanı anındaki adenom boyutu ile prolaktin düzeyi pozitif yönde ilişkili bulundu.
Aim: The aim of our study is to emphasize the importance of epidemiological studies in terms of clinical management of diseases by revealing the frequency, diagnosis, treatment and clinical course of prolactinomas.
Materials and Methods: 356 prolactinoma patients were included in the study. The patients' information have taken from the hospital information management system and the endocrine files. Scanned information; patient age, gender, age at diagnosis, follow-up year, complaint at presentation, size and location of the adenoma, hormone levels of the pituitary adenoma at the time of diagnosis and after treatment, type of medical treatment used, if any, number and type of operations of the pituitary adenoma, adenoma before and after medical or surgical treatment, size and residual/recurrent pituitary adenoma size, if any, chiasm compression, postoperative hormone activity, and history of RT for adenoma, if any.
Results: 356 prolactinoma cases was examined, it was seen that 305 (85.7%) were female and 51 (14.3%) were male (p<0.001). It was observed that 263 (73.9%) were microadenomas, 63 (17.7%) were macroadenomas and 30 (8.4%) were invasive macroadenomas. 6 (1.6%) of the macroadenomas were recorded as giant adenomas (>4cm). Microadenomas were seen more frequently in women (80%) (p<0.001). Macroadenoma was seen in 20% of women and 58% of men (p = 0.015). Adenoma size and prolactin level were found to be positively correlated at diagnosis (r=0.318 p<0.001). Infertility was observed in 14.4% of women and 7.8% of men (p = 0.035). Amenorrhea / oligomenorrhea is observed in 66.9% of women; also 28.9% had galactorrhea and 10.5% had hirsutism.
Conclusion: The most important results of the study: (1) the incidence of microadenomas is higher than macroadenomas, (2) microadenomas were more common in women, while macroadenomas were detected more frequently in men, (3) adenoma size and prolactin level were found to be positively correlated at the time of diagnosis.
Prolactinoma infertility microadenom amenorrhea/oligoamenorrhea
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Endokrinoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 2 Temmuz 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 2 |
e-ISSN: 2791-9935