Amaç: Antenatal dönemde yenidoğanda ortaya çıkan fiziksel yaralanmalar “doğum travması” olarak belirtilmektedir. Klavikula kırıkları yenidoğanlarda kemiğe bağlı en sık görülen doğum travmasıdır. Çalışmamızda yenidoğan muayenesinde klavikula kırığı saptanan olguların değerlendirilmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntemler: Hastanemizde 1 Ocak 2022 ile 1 Ağustos 2024 tarihleri arasında doğan bebeklerin dosyaları retrospektif olarak incelendi. Çalışmamızda belirtilen 2,5 yıllık zaman aralığında hastanemizde doğum sayısının 2756 olduğu (2022:1185,2023:1044,2024:527) tespit edildi. Bu doğumların içerisinde klavikula kırığı tespit edilen 31 yenidoğan hasta çalışmaya dahil edildi.
Bulgular: Toplam doğumların %42,6’sı normal spontan vajinal yol ile olurken %57,4’ünün sezaryen yöntemi ile olduğu tespit edildi. Çalışmamızda olguların kız/erkek oranı 13/18 idi. Olguların anne yaşı ortalaması 26,64 ± 4,61 gebelik haftası ortalaması 39,08 ± 1,04 idi. Doğum şekli değerlendirildiğinde normal vajinal doğum ile doğan 29 (%93,5), sezaryen ile doğan 2 (%6,5) olgu saptandı. Çalışmamızda doğum tartısı en az olan olgu 2770 gr iken en fazla doğum tartısına sahip olgu 4640 gr’dı. Olguların doğum ağırlığı ortalaması 3462,25 ± 453,11 gr saptandı. Klavikula kırığı saptanan olgularımızın %93,5’i (n:29) vajinal yol ile dünyaya gelirken, %6,5 ‘inin (n:2) ise sezaryen ile doğduğu saptandı.
Sonuç: Çalışmamızda tüm doğumların %1,1’inde klavikula kırığı saptandı. Ayrıntılı yenidoğan muayenesinde klavikula kırığı şüphesi olan hastalarda direk grafi ile tanı konmaktadır. Genellikle konservatif yaklaşım ile sekelsiz iyileşme olmaktadır. Doğum travmasının şiddetine bağlı gelişen sinir hasarı varlığında uzun dönem takip ve komplikasyonlar görülebilmektedir.
Introduction:
Physical injuries that occur in newborns during the antenatal period are referred to as “birth trauma”. Clavicle fractures are the most common bone-related birth trauma in newborns. Our study aimed to evaluate cases in which clavicle fractures were detected during newborn examinations.
Materıals and Methods: The files of babies born in our hospital between January 1, 2022 and August 1, 2024 were retrospectively examined. In the 2.5-year period specified in our study, it was determined that the number of births in our hospital was 2756 (2022:1185,2023:1044,2024:527). Among these births, 31 newborn patients with clavicle fractures were included in the study.
Results: While 42.6% of the total births were normal spontaneous vaginal delivery, 57.4% were determined to be by cesarean section. The female/male ratio of the cases in our study was 13/18. The mean maternal age of the cases was 26.64 ± 4.61 and the mean gestational week was 39.08 ± 1.04. When the delivery method was evaluated, 29 (93.5%) cases were born by normal vaginal delivery and 2 (6.5%) cases were born by cesarean section. In our study, the case with the lowest birth weight was 2770 gr, while the case with the highest birth weight was 4640 gr. The mean birth weight of the cases was 3462.25 ± 453.11 gr. While 93.5% (n: 29) of our cases with clavicle fracture were born vaginally, 6.5% (n: 2) were born by cesarean section.
Conclusıon:In our study, clavicle fracture was detected in 1.1% of all births. In patients with suspected clavicle fracture during detailed newborn examination, diagnosis is made with direct radiography. Generally, there is a sequela-free recovery with a conservative approach. Long-term follow-up and complications can be seen in the presence of nerve damage due to the severity of birth trauma.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çocuk Nörolojisi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Ağustos 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 2 |
e-ISSN: 2791-9935