Osmanlı Devleti’nde layiha yazma geleneği köklü bir geçmişe sahiptir. Herhangi bir konuya dair ıslahat, düzenleme veya fikir beyan etmeye yönelik yazılan rapor mahiyetindeki bu belgelere Tanzimat dönemine gidilen süreçte sıkça başvurulmuştur. II. Abdülhamid döneminde ise layihalar hem sayıca artmış hem de içerik olarak zenginleşmiştir. Valiler başta olmak üzere birçok taşra idarecisi, gözlem ve tecrübeleri neticesinde çeşitli sorunları ve çözüm önerilerini layiha şeklinde devlet idarecilerine arz etmiştir. Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’ın da üzerinde durduğu sorunlardan biri güvenliğin tesisi ile vergi ve askerlik hususlarında düzen sağlanmasıydı. Sırasıyla Sivas, İzmid ve Hakkari’de mutasarrıflık yapan Selim Sırrı Paşa tarafından kaleme alınan layiha, önerilen nahiye teşkilatının kurulması halinde söz konusu hususlarda bir düzen sağlanabileceğine dair kanaatleri içermektedir. Selim Sırrı Paşa, layiha yazma maksadını uzun yıllara dayanan tecrübelerinin bir gerekliliği olarak açıklamıştır. Çalışma kapsamında Selim Sırrı Paşa’nın biyografisi ve icraatlarına değinilmiş, kaleme aldığı layihanın içerik analizi yapılmış ve layihanın çeviri metnine yer verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |