With the transition from chaos, the first sign of disorder, to the cosmos, human beings started to search for the "why", "how" and "result" of the creation of the universe and were able to find the answers to their questions within their own ecological worldview. In this period, which is characterized as the age of myth, creation narratives have a function that supports the orientation process of communities regarding life. When it comes to the relationship between the sexes, the results work against women. In the creation narratives, Lilith's war against Adam is nothing but a quest for equality, but it is Lilith herself who pays the price. A similar situation is depicted in the story of the expulsion from paradise with Eve being the one who deceives Adam. The myth of Güruh-ı Naci, which has an important place in Alevi collective memory, also erases Eve's influence in emphasizing the exclusivity of the Ehl-i Beyt lineage in relation to creation. The tradition of placing women at the center of evil in creation myths and keeping men away from this chaos has been the lever of prejudices against women in contemporary times and has had consequences that can be considered as the fault of civilization. The rival side against women has been chosen from women, and the "good-bad" war, in which one is favored over the other, has been waged by same-sex rivals. In this study, the causes and consequences of the ritual abuse of women in creation myths will be brought to the fore. In this context, the narratives of Lilith and Eve's struggle with patriarchal authority, which are important myths of the western corpus, and Alevism's struggle to establish a clean lineage with Güruh-ı Naci will be analyzed and the construction of gender in cultural memory will be discussed.
yok
İlk düzensizliğin belirtisi kaostan kozmosa geçişle birlikte insanoğlu, evrenin yaradılışına dair “neden”, “nasıl” ve “sonuç” ilişkisini aramaya yönelmiş, sorularının cevabını ise kendi ekolojik dünya görüşü dairesinde bulabilmiştir. Mit çağı olarak nitelendirilen bu dönemde yaratılış anlatıları, toplulukların yaşama dair oryantasyon sürecini destekleyen bir işleve sahiptir. Cinsiyetlerarası ilişki söz konusu olduğunda ise sonuçlar kadın aleyhine işlemektedir. Yaratılışa dair öykülerde Lilith’in Âdem’e karşı başlattığı savaş, eşitlik arayışından başka bir şey değil iken, bunun bedelini ödeyen taraf Lilith’in kendisidir. Benzer durum, cennetten kovulma öyküsünde Havva’nın Âdem’i kandıran taraf olmasıyla da işlenmektedir. Alevi kolektif belleğinde önemli bir yere sahip olan Güruh-ı Naci menkıbesi de Ehl-i Beyt soyunun yaratılışına dair seçkinliğini vurgulamada Havva’nın etkisini silmektedir. Yaratılış mitlerinde kötülüğün merkezine kadınları yerleştirme, erkeği ise bu kaostan uzak tutma geleneği, güncelde kadına yönelik ön yargıların manivelası olagelmiş ve uygarlığın hatası sayılabilecek sonuçlar doğurmuştur. Kadınların karşısına rakip olan taraf ise yine kadınlardan seçilmiş ve birinin diğerine yeğ tutulduğu “iyi-kötü” savaşı aynı cinsten rakiplerce sürdürülmüştür. Bu çalışmada, yaratılış mitlerinde kadına yönelik istismar ayininin neden ve sonuçları gündeme getirilecektir. Bu bağlamda, Batı külliyatının önemli mitleri olan Lilith ve Havva’nın ataerkil otoriteyle mücadelesinden, Aleviliğin Güruh-ı Naci ile temiz bir soy kurma mücadelesine dair anlatılar irdelenerek, kültürel bellekteki toplumsal cinsiyet inşası tartışılacaktır.
yok
yok
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi (Diğer), Kadın Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Mayıs 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 30 Temmuz 2023 |
Kabul Tarihi | 20 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.