Algorithmic art, one of the new art forms that emerged in line with the effects of digitalization in the field of art, is not only limited to digital installations integrated into physical spaces or three-dimensional installations in which physical space is transformed through digital images but also offers a hybrid spatial experience through artistic expressions that expand via social networks. When this aspect of algorithmic art is considered together with discourses on the democratization of art, it stands out as an important issue that opens up discussions about the possibilities offered by art in the context of hybrid public space. An inquiry carried out in this direction can offer new expansions within the framework of the “art for everyone” approach. In this study, the dynamics between algorithmic art and hybrid public space are examined using a qualitative research design and a case study method, and a model proposal is presented by evaluating the potential of hybrid public spaces and algorithmic art. In this context, the proposed model is structured within the framework of five basic categories - accessibility, inclusiveness, relationality, personalization of experience and collective sensation - and the art projects of Refik Anadol, one of the leading names in algorithmic art, are analyzed within the scope of this model. Based on the findings, the study demonstrates that constructing hybrid public spaces—particularly in the context of Refik Anadol’s projects—significantly enhances the accessibility of artistic experience, fosters a pluralistic approach in artistic expression, dismantles the hierarchy between the work of art and the audience, individualizes the artistic experience, reveals individuals’ relationships with other forms of existence, and cultivates a collective sensation in accordance with this relational structure.
Algorithmic art digital art public space hybrid public space Refik Anadol
Dijitalleşmenin sanat alanındaki etkileri doğrultusunda ortaya çıkan yeni sanat formlarından biri olan algoritmik sanat, yalnızca fiziksel mekânlara entegre edilen dijital enstalasyonlar veya fiziksel alanın dijital görüntüler aracılığıyla dönüştürüldüğü üç boyutlu kurulumlarla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda sosyal ağlar aracılığıyla genişleyen sanatsal ifadeler yoluyla da hibrit bir mekân deneyimi sunmaktadır. Algoritmik sanatın bu yönü, sanatın demokratikleşmesi söylemleriyle birlikte ele alındığında, hibrit kamusal alan bağlamında sanatın sunduğu imkânları tartışmaya açan önemli bir mesele olarak öne çıkmaktadır. Bu doğrultuda gerçekleştirilecek bir sorgulama, “herkes için sanat” yaklaşımı çerçevesinde yeni açılımlar sunabilir. Bu çalışmada, niteliksel araştırma deseni ve durum/vaka çalışması yöntemi kullanılarak algoritmik sanat ile hibrit kamusal alan arasındaki dinamikler incelenmekte ve hibrit kamusal alanların, algoritmik sanatın hangi potansiyelleriyle öne çıktığı değerlendirilerek bir model önerisi sunulmaktadır. Bu bağlamda, ilgili model beş temel kategori - erişilebilirlik, kapsayıcılık, ilişkisellik, deneyimin kişiselleşmesi ve kolektif duyumsama - çerçevesinde yapılandırılmış olup, algoritmik sanatın önde gelen isimlerinden Refik Anadol’un sanat projeleri bu model kapsamında analiz edilmektedir. Bulgulara dayanarak, çalışma, özellikle Refik Anadol’un projeleri bağlamında, hibrit kamusal alanların inşa edilmesinin, sanatsal deneyimin erişilebilirliğini önemli ölçüde artırdığını, sanatsal ifadede çoğulcu bir yaklaşımı teşvik ettiğini, sanat eseri ile izleyici arasındaki hiyerarşiyi ortadan kaldırdığını, sanatsal deneyimi bireyselleştirdiğini, bireylerin diğer varoluş biçimleriyle ilişkilerini ortaya çıkardığını ve bu ilişkisel yapıya uygun olarak kolektif bir duyum geliştirdiğini göstermektedir.
Algoritmik sanat dijital sanat kamusal alan hibrit kamusal alan Refik Anadol
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | İletişim Sosyolojisi, Sanat Sosyolojisi, Görsel Kültür |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 11 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 10 Eylül 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 42 Sayı: 2 |

Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.