Norveçli yazar Henrik Ibsen’in Bir Bebek Evi (1879), on dokuzuncu yüzyılın sonlarında hararetle tartışılan toplumsal cinsiyet ilişkilerini irdeler. Oyun, esas olarak kocasının hayatını kurtarmak için babasının imzasını taklit eden Nora adındaki burjuva sınıfına mensup bir kadının baskıya maruz kalmasını ele alır. Alt seviyedeki bir cinsiyet grubunun üyesi olarak düşünülen Nora, ataerkil zihniyete sahip olan kocası Helmer tarafından yönetilir. Kendi parasını kazanmak için gereken sosyo-ekonomik özgürlükten yoksun olduğu için, kendisini eve hapsederek entelektüel ve ahlaki rehberliğe ihtiyacı olan cahil, aşağılık bir varlık olarak küçümseyen kocasının iradesine uymaya zorlanır. Dahası, Helmer para kazanan kişi rolünü kötüye kullanır ve Nora’ya sahiplenilmesi ve kontrol edilmesi gereken bir nesne olarak davranır. Helmer, cinsiyetinin ve ekonomik konumunun getirdiği ‘üstünlüğünden’ yararlandığı için hem otoriter bir erkeği hem de sömürücü kapitalist bir efendiyi temsil eder. Ancak, Nora, erkek egemenliğinin edilgen bir alıcısı olarak gösterilmemiştir; çünkü kadın cinsiyetinin yetersizliğine odaklanan kocasının ataerkil söylemlerine karşı söylemler geliştirir. Kadınları aşağılayan ataerkil toplumun baskın ahlaki ve hukuki söylemlerinden usanan Nora, kısıtlayıcı eve dair meselelerle dolu iç dünyadan gücün, paranın ve iş olanaklarının bulunduğu dış dünyaya geçmeye karar verir. Kadın cinsiyeti ile ilişkilendirilen belirli normatif rolleri gerçekleştirmesi beklenen ev ortamından ayrılması, kadınların erkek egemenliğinden kurtuluşunu müjdelemesi açısından önemlidir. Bu çalışma, Nora’nın kocasının evini terk edişinin sadece kişisel bir deneyim olmadığını aynı zamanda baskın ataerkil kapitalist kültüre karşı sosyal bir karşı çıkış olduğunu savunmak için Bir Bebek Evi’ni kültürel materyalist bir açıdan inceler.
Ibsen Bir Bebek Evi cinsiyet güç ataerkil hâkimiyet kültürel materyalizm kadın direnişi
The Norwegian writer Henrik Ibsen’s A Doll’s House (1879) explores gender relations which were fiercely debated in the late nineteenth century. The play deals mainly with the oppression of a bourgeois woman named Nora, who forges her father’s signature to save her husband’s life. Regarded as a member of the inferior sex, Nora is dominated by her patriarchal-minded husband Helmer. As she lacks socio-economic freedom to earn her own money, she is forced to obey the will of her husband, who imprisons her in the domestic sphere where she is degraded as an ignorant, inferior being who needs intellectual and moral guidance. Moreover, Helmer manipulates his position as a wage earner and treats Nora as an object that is to be possessed and controlled. Since Helmer benefits from his ‘superiority’ in terms of his gender and economic position, he represents both a domineering patriarch and a manipulative capitalist master. However, Nora is not depicted as a passive receiver of male domination for she develops counter discourses against her husband’s patriarchal discourses which focus on the inferiority of the female sex. Frustrated with the dominant moral and legal discourses of patriarchy that despise women, Nora decides to move from the restrictive domestic world to the outside world of power, money, and business. Her removal from the domestic sphere where she is expected to perform certain normative roles associated with the female sex is important in that it heralds women’s emancipation from male domination. The present study examines A Doll’s House from a cultural materialist perspective to argue that Nora’s departure from her husband’s house is not only a personal experience but a social challenge against the dominant patriarchal capitalist culture.
Ibsen A Doll’s House gender power patriarchal domination cultural materialism female resistance
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 4 Haziran 2018 |
Kabul Tarihi | 13 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.