Salman Rushdie’s The Moor’s Last Sigh revolves around the Moor who needs to record his genealogical history in
order to survive at a madman’s castle and restore his mother’s reputation. While re-telling his family’s story that
originated in Granada, parallel to the history of post-independence India, the Moor makes use of his mother
Aurora’s magical realist paintings that combine official History with individual histories. Aurora, the oppressive
mother figure, dominates the Moor’s narrative through her paintings entitled “The Moor Cycle” and
manipulates his story-telling and identity-formation process. In “The Moor Cycle” paintings, she extols the Moor’s
deformed body and associates him with the last Sultan Boabdil of Granada. Reshaping the flow of history, the
mother-son relationship and its dynamics are as important as the historical backdrop of the narrative. This
parallelism between individual histories and the history of India necessitates an allegorical reading, which gives
the key role to ‘Aurora the mother.’ Rushdie’s choice of Aurora as the main source of his postmodern narrative and
her haunting influence on the Moor’s identity-formation echo the Mother India myth promoted during the Indian
nation-building process. The love-hate relationship between the Moor and Aurora, and its effecs on the Moor’s
identity will be analyzed by referring to Julia Kristeva’s theory of abjection. Rushdie’s association of magical
realism with the maternal semiotic chora, his metaphorical use of the Moor’s grotesque body and the abject figures’
potential of breaking the world order based on the law of the father will also be highlighted within the framework of
Kristeva’s theory. Therefore, Aurora’s paintings will be read as a feminine form of history-writing that challenges
the paternal discourse that writes the official History.
Semiotic Chora Abjection The Moor’s Last Sigh Mother India Salman Rushdie
Salman Rushdie’nin kaleme aldığı Mağriplinin Son İç Çekişi Mağripli karakterinin, deli bir ressamın İspanya’daki
kalesinde son nefesini vermeye çalışırken yazdığı hayat öyküsünü anlatır. Mağripli, hayatta kalabilmek için ailesinin
hikayesini kayıtlara geçmek zorundadır. Yıllar önce ihanet ettiği annesinin ressam tarafından yapılmış portresini geri
almak ve annesini ölümsüz kılmak için Hindistan’ın bağımsızlık sonrası dönemiyle iç içe geçen aile tarihini tekrar
yazarken, annesi Aurora’nın gerçek ve fantastik ögeleri birleştiren büyülü gerçekçi tarzında yapılmış tabloları
anlatısının ana kaynağını oluşturur. Mağripli kaleme aldığı hayat öyküsüyle ihanet ettiği annesinden özür
dilemesinin tek yoludur. Baskıcı bir anne portresi çizen Aurora’nın “Mağripli Serisi” tabloları oğlunun anlatısına
egemen olurken, onun hem anlatı hem de kimlik oluşturma sürecini şekillendirir. Tarihin akışını değiştiren ve
yeniden anlamlandıran anne-oğul ilişkisi ve bu ilişkinin dinamikleri de romanın tarihi arka planı kadar önemlidir.
Hindistan’ın resmi tarihine paralel ilerleyen kişisel anlatılar, romanın alegorik okunmasını zorunlu kılar ve bu
kapsamda baş rolü anne rolündeki Aurora’ya verir. Rushdie’nin Aurora’yı postmodern anlatısına ana kaynak
yapması ve Aurora’nın Mağripli’nin kimlik oluşturma sürecindeki baskılayıcı etkisi Hindistan’ın ulus kurma
sürecinde ön plana çıkarılan ‘Hindistan Ana’ mitini hatırlatır. Bu bağlamda, aşk-nefret düzleminde ilerleyen anneoğul ilişkisi ve bu ilişkinin Mağripli’nin kimliği üzerindeki etkisi psikanalist Julia Kristeva’nın iğrençlik teorisiyle
açıklanacaktır. Rushdie büyülü gerçekçi tabloları anne rahmiyle özdeşleştirilen semiyotik koraya atfederken,
Mağripli’nin normalden iki kat hızlı yaşlanan sıradışı vücudu ve Aurora gibi ötelenmiş figürlerin baba düzenini
yıkma potansiyeli Kristeva’nın teorileri çerçevesinde incelenecektir. Bu nedenle, Aurora’nın büyülü gerçekçi
tabloları, babaya ait sembolik düzenin içinde yazılan tarihe bir alternatif olarak okunacaktır.
Semiyotik Kora Mağriplinin Son İç Çekişi Hindistan Ana iğrenme Salman Rushdie
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 11 Haziran 2018 |
Kabul Tarihi | 24 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 36 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.