Jacques Derrida’s reading of the topic of sublime is disseminated throughout his different texts such as Glas (1974) and Truth in Painting (1987) to a vast area of convergence between topoi such as its being colossal and monstrous or between examples from the Greek sculptures to monotheistic religions. Yet one topos, namely the law, is the utmost example of the sublime, where the opposite is also at stake: the position of the law exemplifies itself as the sublimity of the law. Here, by condensing on Derrida’s reading of Kant’s conception of sublime, and by locating its position in the deconstruction of law via the text of Kafka (Before the Law) that also Derrida gives access to, it is illustrated how the law itself presents itself as much as it is only re-presented before the law. When the law appears only in the frames of its representation, it is attested that that representation is tantamount to the representation of that which cannot be presented. The instance of this representation of law is its position without existence. In this position where the example precedes the law, the example of law becomes itself (for itself) the access as the accessory frame. It is then with the aid of Derrida’s reading of Kantian parergon as frame that the sublime enters into the frames of the exemplarity. While sublime becomes example for the parergon, the parergon, it seems, does not yield itself as an example of the sublime. By the incision that Derrida operates in the Kantian texture of the sublime, it is remarked that nevertheless the sublime itself is posited (just as a parergon is posited too). That is, according to Derrida, where the position of the sublime offers itself both as the law of the sublime and the sublimity of the law. And that is, it will be proposed, how the position of the sublime becomes the example of the deconstruction of the law insofar as the deconstruction of the law becomes itself the example of a position of the possibility of justice.
Jacques Derrida Immanuel Kant Deconstruction Sublime Parergon Example
Jacques Derrida’nın yüce başlığı altındaki okumaları Glas (1974) ve Resimdeki Hakikat (1987) gibi farklı metinlerinde devasalık ve canavarımsılık gibi mevzular arasındaki veya Grek heykelinden tek tanrılı dinlere kadar uzanan misaller arasındaki geniş kesişim alanlarına yayılır. Fakat bir mevzu, yani denebiliri ki yasa, tersi vaziyetin de mümkün olduğunu, yani yücenin (yasaya) en önemli misal olduğunu gösterir: bu vaziyette yasanın vaz oluşu bizatihi yasanın yüceliği olarak misalini bulur. Burada, Derrida’nın Kant’ın yüce kavrayışını okumasında yoğunlaşarak, ve yücenin yasanın dekonstrüksiyonundaki vaziyetini yine Derrida’nın erişim sağladığı Kafka metni (Yasanın Önünde) vasıtasıyla konumlandırarak, yasanın kendisini nasıl sadece yasanın önünde yeniden-hazır kıldığı temsiliyeti kadarıyla huzura getirdiği örneklendirildi. Böylelikle görüldü ki, yasa sadece temsili çerçevesinde zuhur ettiğinde, temsiliyetin huzura gelemeyenin yeniden huzura gelişiyle eşdeğer olduğu tasdik edilmiş olur. Yasanın bu temsiliyetinin kertesi de onun mevcut olmaksızın vaz oluşudur. Temsilî misalin yasayı öncelediği bu vaziyette, yasanın misali bizatihi (kendisi için) ilave bir çerçeve teşkil eder. Derrida’nın Kantçı parergon’u çerçeve olarak okuması tam da bu açıdan yücenin misalsiliğin çerçevesine dâhil olmasına katkıda bulunur. Yüce parergon için misal olurken, parergon ise kendisini yücenin bir misali olarak ele vermez gibi gözükür. Derrida’nın Kantçı yücenin metin örgüsünde açtığı yarıkla, yücenin de yine bir şekilde (tıpkı parergon’un olduğu gibi) vaz olduğu fark edilir. Bu, Derrida’ya göre, yücenin vaziyetinin kendisini hem yücenin yasası hem de yasanın yüceliği kıldığı yerde olur. Ve yine bu, bu metnin sonunda önerilebileceği kadarıyla, yücenin vaziyetinin nasıl yasanın dekonstrüksiyonunun misali olduğu yasanın dekonstrüksiyonunun da bizatihi adaletin imkânını vaz etmenin misali olmasıyla alakalı olduğu miktarda öyledir.
Jacques Derrida Immanuel Kant Dekonstrüksiyon Yüce Parergon Misal
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2020 |
Kabul Tarihi | 28 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 38 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.