Edebiyat metinleri üretilmiş oldukları dönemle ve edebiyatçıların siyasal yönelimleriyle doğrudan bağlantılıdır. Edebiyat alanı kültürel ve toplumsal bağlamda üretilmiş olan kurgusal metinlerden oluşmakta, siyasal ve toplumsal sorunlar edebiyat metinlerinde karşılık bulmaktadır. Dolayısıyla edebiyat metinlerinin metni üreten yazarın dünya görüşünden bağımsız bir şekilde değerlendirilemeyeceğini ileri sürmek mümkündür. Edebiyat ile siyaset arasındaki yakın ilişki Türk edebiyatında da geçerliliğini korumaktadır. Edebiyat eserleri Türkiye’de siyasal hayatın gelişiminde çeşitli siyasal akımlar arasındaki kültürel mücadelede araçsallaştırılmış kaynak metinlerdir. Bu çalışmanın amacı edebiyat ile siyaset arasındaki ilişkiden hareketle Melek Teyzeyle Sosyoloji ve İftira adlı öykülerde Türkiye’deki modernleşme olgusunun ve sürecinin hangi düşünsel bağlamlarda ele alınmış olduğunun incelenmesidir. Melek Teyzeyle Sosyoloji adlı öyküde doğal aile benzetmesi üzerinden modernleşme -tersinden okunduğunda ise modernleşememe- sorunsalı olay kurgusunun merkezinde yer alırken İftira adlı öyküde olumsuz özellikleriyle öne çıkarılan ve ilkellikle özdeşleştirilen taşra (köy) ile modern şehir uyumsuzluğu üzerinden kurgulanan gerilik-modernlik çatışması dikkat çekmektedir. Her iki öykü de modernleşmeden yana tavır alan Genç’in siyasal kimliğinden ayrı değerlendirilemeyecek edebiyat metinleri olarak öne çıkmaktadır. Edebiyat ile siyaset arasındaki ilişkiden yola çıkılarak incelenmeye çalışılan iki öykünün de siyasal ve düşünsel çerçevede modernist bir dünya görüşünü içerdiği anlaşılmaktadır.
Bu çalışmanın hazırlanmasında, vermiş olduğu fikirler ve yapmış olduğu değerlendirmelerle bana katkı sağlamış olan eşim Öğretmen Kübra Nur Erol Ancak'a teşekkürü bir borç bilirim.
Literary texts are directly related to the period in which they were produced and the political orientations of literati. The field of literature consists of fictional texts produced in cultural and social context, political and social problems correspond in literature texts. Therefore it is possible to deduce that literary texts can not be interpreted independently from the author’s worldview. The close relationship between literature and politics maintains its validity in Turkish literature as well. Literary works are source texts instrumentalized in the cultural struggle between various political movements in the development of political life in Turkey. The aim of this study is to examine the intellectual contexts in which the modernization phenomenon and process in Turkey are discussed in the stories Melek Teyzeyle Sosyoloji and İftira, based on the relationship between literature and politics. In Melek Teyzeyle Sosyoloji the problematic of modernization -when read reversely inability of modernization- is in the center of theme through the natural family metaphore, and in İftira a conflict between primitiveness and modernity attracts attention through the fictional unconformity of the country (village) highligted with negative features and identified with primitiveness and deficiency and modern city. Both stories are literary texts that can not be distinguished from the political identity of Genç, who favored modernization. It is understood that both stories, which are tried to be analyzed based on the relationship between literature and politics, contain a modernist worldview in a political and intellectual framework.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 24 Temmuz 2019 |
Kabul Tarihi | 5 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 38 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.