The Silent House, where the story of three generations of the same lineage is told, with its historical time spanning about a century, allows to read the changes taking place in Turkey through the ascribed meanings and values of gender. It is seen that gender norms are effective not only on women but also on men and these norms categorize men according to their age, occupation, physical appearance, social status etc. In this context, masculinity, as a battleground between men embodies social competition. Though the novel it is seen that gender discourses and practices, that are at the center of this study, determine the hierarchy between men and put pressure on men. In the study, it is determined that social norms related to masculinity cause pressure on men and turn into a structure surrounding and preventing men.
As the representative of the first generation in the Silent House, Doctor Selahattin Bey, does not have the values such as being successful, strong and superior that are ascribed to man as a primary social position of gender norms. Selahattin Bey could not have the appearance of a man with power in his profession, family life and social life. All of the descendants of Selahattin Bey, are the representatives of a masculinity that does not have superior values determined by the gender norms for men and therefore cannot get a share of power. In the study on the novel, it has been observed that the way men construct their masculinity within their gender structures, carries the traces of previous generations and this is decisive in their perception of masculinity. In the Silent House, it has been determined that all legitimate and illegitimate men who are descendants of Selahattin Bey, are not successful even if they aim to establish a different masculinity from the previous generation, and it is not possible for them to get away from the share of their fathers or grandfathers’ male power.
Aynı soydan gelen üç kuşağın hikâyesinin anlatıldığı Sessiz Ev, yaklaşık yüz yıla yayılan tarihsel zamanıyla, Türkiye’de yaşanan değişim ve dönüşümlerin, toplumsal cinsiyete yüklenen anlam ve değerler aracılığıyla okunmasına imkân sağlar. Toplumsal cinsiyet normlarının sadece kadınlar değil, erkekler üzerinde de etkili olduğu, erkekleri de yaş, meslek, fiziksel görünüm, toplumsal statü vb. etkenlere göre sınıflandırdığı görülür. Bu bağlamda erkeklik, erkekler arasındaki bir mücadele alanı olarak toplumsal rekabeti içinde barındırır. Çalışmanın merkezinde yer alan toplumsal cinsiyete ait söylem ve uygulamaların erkekler arasındaki hiyerarşiyi belirlediği ve erkekler üzerinde baskı kurduğu incelenen roman aracılığıyla görünür kılınmıştır. Çalışmada, erkeklik ile ilgili toplumsal normların, erkekler üzerinde baskı kurulmasına sebep olduğu, onları kuşatan ve engelleyen bir yapıya dönüştüğü tespit edilmiştir.
Sessiz Ev’de birinci kuşağın temsilcisi Doktor Selahattin Bey, toplumsal cinsiyet normları tarafından erkeğe atfedilen birincil toplumsal konumun başarılı, güçlü ve üstün olma gibi değerlerine sahip değildir. Selahattin Bey, mesleğinde, aile yaşamında ve toplumsal hayatta iktidar sahibi bir erkek görünümüne sahip olamamıştır. Selahattin Bey’in soyundan gelen erkeklerin tümü, toplumsal cinsiyet normlarının erkek için belirlediği üstün değerleri taşımayan ve bu sebeple iktidardan pay alamayan bir erkekliğin temsilcisidir. Roman üzerine yapılan incelemede, erkeklerin toplumsal cinsiyet yapıları içindeki kendi erkekliklerini kurgulama biçimlerinin, önceki nesillerin izlerini taşıdığı ve erkeklik algısında belirleyici olduğu görülmüştür. Sessiz Ev’de Selahattin Bey’in soyundan gelen meşru ve gayrimeşru tüm erkeklerin, bir önceki nesilden farklı bir erkeklik kurmayı hedefleseler de başarılı olamadıkları, babalarının ya da dedelerinin eril iktidardaki payından uzaklaşmalarının mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
Sessiz Ev Türk Romanı Orhan pamuk Toplumsal Cinsiyet Erkeklik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar, Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 28 Nisan 2020 |
Kabul Tarihi | 11 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 38 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.