Batı ve Doğu’nun farklı tarihsel süreçler geçirdiği ve Batı’nın Doğu karşısında mutlak biçimde ileri ve üstün olduğunu kabul eden Avrupa-merkezcilik, düşünsel yapısını logos-merkezcilikten almaktadır. Batı metafiziğinin ve idealizminin dayandığı logos-merkezcilik, evrensel akılcı çerçevenin dışında kalan her tür şeyi önemsizleştirmektedir. Batı ve Doğu’nun bir karşıtlığı temsil ettiği epistemolojik kabulünün temelinde ise logos-merkezciliğin kurduğu düalizm yatmaktadır. Batı düşüncesinde hakim olan düalizm, birliğe ulaşabilmek adına ihtiyaç duyulan karşıtlıklar olarak süregelmektedir. Batı ve Doğu ayrımının bu düşünsel çerçeve içinde kurulmuş ve sürdürülmektedir. Aklın duygular karşısındaki üstünlüğü, Batı ve Doğu karşıtlığına yansımakta ve bu düalist yapı, Batı medeniyetinin diğer medeniyetler karşısındaki benzersiz konumuna dair söylemi oluşturmaktadır. Bu makale kapsamında Batı düşüncesinin belirleyicisi olan logos-merkezci yaklaşım, Weber’in sosyolojisinde Batı ve Doğu ayrımı üzerinden değerlendirilecektir. Bu amaçla Avrupa-merkezcilik yaklaşımı ve yaklaşımın temelini oluşturan logos-merkezciliğe yer verilecek, Derrida’nın düşünceleri doğrultusunda Batı düşüncesinde logosun konumuna değinilecektir. Son olarak Avrupa-merkezci bir felsefeye sahip olduğunu ileri sürdüğümüz Weber’in çalışmalarındaki logos-merkezciliğin yansımaları, Batı ve Doğu kavramları üzerinden yönetim, kapitalizm, din ve şehirleşme olguları üzerinden ele alınacaktır.
Because its intellectual structure depends on logos, Eurocentrism accepts that the West and East have different historical processes and that the West is superior to the East. Logos, on which Western metaphysics and idealism is based, accepts anything irrational outside of the universal-rational framework. The dualism established by logos-centrism underlies the epistemological acceptance that the West and East represent an opposition. Dualism presents the contrasts needed in the understanding of unity in Western philosophy. The distinction between West and East is made and maintained within this intellectual framework. The superiority of reason over emotions is reflected in the opposition of West and East, and this dualist structure constitutes the discourse about the unique position of Western civilization against other civilizations. Within the context of this article, the logos-centric approach, which is the determinant of Western philosophy, will be evaluated through the distinction between West and East in Weber's sociology. For this purpose, Eurocentrism and the logos that form the basis of the approach will be included, and the position of the logos in Western philosophy will be mentioned in line with Derrida's thoughts. Finally, the reflections of logos in the works of Weber, who we claim to have a Eurocentric philosophy, will be discussed through the concepts of administration, capitalism, religion and urbanization through the concepts of West and East.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ekim 2021 |
Kabul Tarihi | 22 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 39 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.