Beaune’da dünyaya gelen, kariyeri boyunca çok sayıda ülkeden eskizler alarak atölyesine dönüş yapan sanatçı Félix François Georges Philibert Ziem’in 1856 yılında yapmış olduğu İstanbul yolculuğu Sultan Abdülmecid’in saltanat yıllarına (1839-1861) denk gelmektedir. Tanzimat Fermanı ile modernleşme sürecine giren Osmanlı’daki özgürleşen ortam sanatçıyı İstanbul’a getirmiştir. Egzotizm ’in değil, izlenimlerin peşine düşen Ziem Ayasofya’nın başrolünde olduğu resimlerinde İstanbul’un kalabalıklarını, çeşmelerini, balıkçılarını, boğaz ve haliç sularında giden yelkenlilerini resmetmiştir. Sanatçının İstanbul ile bu flörtü birçok araştırmacının ve eleştirmenin dikkatini çekerken ‘’Ziem vatanına ihanet etti’’ yorumları yapılmıştır. Ziem resimlerinde kentin belgesel betimlerini yansıtmaktan ziyade deniz üzerindeki yaşamın pitoresk yönünü ortaya koymayı amaçlamıştır. Maddi kazanımları ile çağdaşları tarafından yoğun bir şekilde kıskanılan Félix Ziem, kariyerinin bir noktasından sonra benzer kompozisyonları sürekli olarak tekrarladığı için eleştirmenler tarafından tüccar olarak nitelendirilmiştir. Yaşarken bu denli ün sahibi olan bir sanatçının günümüzdeki tanınırlık oranının azlığı ise dikkat çekicidir. Çalışma kapsamında Vincent Van Gogh tarafından övgülere layık görülen, Claude Monet’nin jüri üyeliğini yapan, henüz hayattayken bir vasiyet üzerine Louvre Müzesi’ne girmeyi başaran, adına müzeler açılan, caddelere ismi verilen ve sanat hayatı boyunca zenginlerin gözbebeği olan Félix Ziem’in İstanbul resimleri merkeze alınarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Born in Beaune and returning to his workshop by taking sketches from many countries throughout his career, Félix Ziem's journey to Istanbul coincides with the reign of Sultan Abdülmecid (1839-1861). The liberated environment in the Ottoman Empire, which entered the process of modernization with the Tanzimat Edict, brings Ziem to Istanbul. Pursuing impressions, not exoticism, the artist paints the crowds of Istanbul, its sailboats, the waters of the Bosphorus and the Golden Horn in his paintings about Hagia Sophia. While this flirtation of the artist with Istanbul attracted the attention of many critics, comments such as "Ziem betrayed his homeland" are made. The artist aimed to reveal the picturesque side of life in the sea rather than reflecting the documentary depictions of the city in his paintings. Violently envied by his contemporaries, Félix Ziem was described by critics as a merchant at one point in his career, for having painted similar paintings repeatedly. The low recognition of an artist with such a reputation today is surprising. In this study, the Istanbul paintings of Félix Ziem, a jury member of Claude Monet, who managed to enter the Louvre while he was alive and was praised by Vincent Van Gogh, are evaluated.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ekim 2022 |
Kabul Tarihi | 22 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 40 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.