Eserlerinin çoğunda Devlet Şairi Simon Armitage, hayatını çevreleyen basit unsurları betimlemiş, böylelikle başka türlü dikkat çekmeyecek ayrıntıların ilgi çekici yönlerine yakınlaşan bir “zoom” hareketi içindedir. Ancak bu eserlere Armitage’ın kişisel yaşantısına dair nostaljik bir yaklaşımda bulunmak, bu çok daha derin bir rezervuara sahip şiirleri kısıtlayıcı bir okumaya maruz bırakacaktır. Bu çalışma, biçimsel bir okuma yöntemiyle Armitage’ın erken eserlerinin altında yatan postmodern manifestoyu incelemeyi amaçlar ve Armitage’ın yakınlaştırmayla başlayarak yabancılaşmaya doğru, işlev ve yöntem olarak hem mekânsal hem de anlamsal bakımdan dinamik şekilde değişen bir uzaklık kavramı geliştirdiğini savunur. Şairin postmodern duruşu tartışmalı görünebilir; çünkü erken dönem eserlerinden örnekler, şiirleriyle kurduğu organik bağı ortaya çıkarma girişimiyle Armitage’ın otobiyografik çevresini bir bağlam olarak almıştır. Daha önemlisi, belirli anlamları ya da tarihsel imlemleri şiirlerde geçen mekânlarla ilişkilendiren doğrudan çağrışımlar çizmişlerdir. Postmodern manifesto niteliği bakımından Armitage’ın incelenen şiirleri, merkezsizleştirme ve yapısöküm gibi pootmodern ögeler içermektedir. Şiirler, bu ögelerin hem Armitage’ın eserlerinde görülen yakın çevresini yabancılaştırığını hem de postmodern şiir oluşumunu örneklediğini gösterir. Buna bağlı olarak ögelerin temsilini izleyen çalışma, şairin daha sonraki anlamsal ve biçemsel değişimini anlamada bir temel oluşturmak için özellikle Armitage’ın 1980’lerden milenyuma kadarki erken eserlerindeki uzaklık tanımını, kavramı yakından okuyarak inceleyecektir.
Simon Armitage postmodern şiir uzaklık yakınlaştırma yabancılaşma
In the majority of his works, the Poet Laureate Simon Armitage has depicted the components of the simplicity surrounding his life, thus “zooming” in to the engaging perspectives of the otherwise unnoticed nuances. However, simply seeking nostalgic elements in descriptions that manifest Armitage’s experience through the representations of the physical environments he depicted would be a reductionist reading of a much more profound reservoir. Attempting to explore the underlying postmodern manifesto, this study provides a stylistic reading of Armitage’s early poetry, arguing that by beginning from familiarising toward a defamiliarisation, Armitage generates a definition of distance as a function and method, which dynamically changes in both spatial and semantic terms. The poet’s postmodern stance might appear controversial as the examples from his early works adopt his autobiographical environment as their setting in an attempt to delineate an organic affiliation with his poems. More notably, they draw direct associations that link particular meanings or historical significations to the locations cited in the poems. Regarding their construction as a postmodern manifesto, Armitage’s analysed poems include postmodern elements such as decentralisation and deconstruction. The poems illustrate that these elements both defamiliarise Armitage’s close environment appearing in his works and exemplify the construction of postmodern poetry. Following their representation accordingly, the study will particularly investigate Armitage’s definition of distance to provide a basis for comprehending the later semantic and stylistic alteration and will be limited to Armitage’s early works from 1980s to the millennium, with a close reading of the concept.
Simon Armitage postmodern poetry distance familiarisation defamiliarisation
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 11 Aralık 2022 |
Kabul Tarihi | 26 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 40 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.