Bu makalede Fredric Jameson’un en son yayımlanan yapıtı; “Benjamin Dosyaları” tanıtılacak ve kitap hakkındaki incelemelere değinilecektir. Fredric Jameson, Amerikalı bir edebiyat eleştirmeni, filozof ve Marksist siyaset teorisyenidir. Kendisi en çok çağdaş kültürel eğilimler üzerine yaptığı analizlerle, özellikle de postmodernite ve kapitalizm üzerine yaptığı analizlerle tanınmaktadır. Jameson’un en tanınmış kitapları arasında Postmodernizm veya Geç Kapitalizmin Kültürel Mantığı ve Siyasi Bilinçdışı yer almaktadır. Hocası Erich Auerbach’ın Jameson’un düşüncesi üzerinde kalıcı bir etkisi vardır. Bu, Jameson’un 1961’de Sartre: Bir Tarzın Kökenleri adıyla yayınlanan doktora tezinde zaten açıkça görülmektedir. Auerbach’ın kaygıları Alman filoloji geleneğine dayanmaktaydı. Üslup tarihi üzerine çalışmaları, edebi biçimi sosyal tarih içinde karşılaştırmalı olarak analiz etmekteydi. Jameson da Jean-Paul Sartre’ın eserlerindeki şiir, tarih, filoloji ve felsefenin eklemlenmesini inceleyerek bu adımları takip etmiştir. Jameson’un tezi, uzun bir Avrupa kültürel analiz geleneğine dayanmasına rağmen, Anglo-Amerikan akademisinin hâkim eğilimlerinden (felsefe ve dilbilimde ampirizm ve mantıksal pozitivizm ve edebiyat eleştirisinde Yeni Eleştirel biçimcilik) belirgin biçimde farklıdır. Sartre’a olan ilgisi Jameson’u Marksist edebiyat teorisi üzerine yoğun bir çalışmaya yöneltir. Jameson’un Marksizme doğru kayması, aynı zamanda Yeni Sol ve pasifist hareketlerle artan siyasi bağlantısının yanı sıra, Jameson’un bunu “Marksizmin canlı ve kolektif bir hareket ve kültürel açıdan üretken bir güç olduğunun” bir işareti olarak aldığı Küba Devrimi tarafından da yönlendirilmekteydi. Çalışmalarında son dönemde edebi teoriye odaklanmıştır. O’nun düşüncelerinde Louis Althusser, Herbert Marcuse, Walter Benjamin, Theodor Adorno, Ernst Bloch, György Lukács, Kenneth Burke gibi Frankfurt Okulu’nun entelektüellerinden bariz etkiler mevcuttur. Kültürel eleştiriyi Marksist teorinin ayrılmaz bir özelliği olarak gören Sartre’ye ise ayrı bir önem vermektedir. 1969’da Jameson, San Diego’daki Kaliforniya Üniversitesi’ndeki birkaç yüksek lisans öğrencisiyle birlikte Marksist Edebiyat Grubu’nu kurmuştur. Ortodoks Marksist ideoloji görüşü, kültürel “üstyapının” tamamen ekonomik “temel” tarafından belirlendiğini savunurken, Batılı Marksistler kültürü, ekonomik üretim ve dağıtım veya siyasi güç ilişkilerinin yanı sıra tarihsel, toplumsal bir olgu olarak eleştirel bir şekilde analiz etmişlerdir. Tarih, Jameson’un edebi metinlerin hem okunmasına (tüketilmesine) hem de yazılmasına (üretimine) ilişkin yorumunda giderek daha merkezi bir rol oynamaya başlamıştır. Jameson, Hegelci-Marksist felsefeye tam teşekküllü bağlılığını, açılış sloganı “her zaman tarihselleştirmek” olan Siyasi Bilinçdışı: Sosyal Sembolik Bir Eylem Olarak Anlatı’nın yayınlanmasıyla göstermiştir. Jameson, Eleştirel Teori ve Frankfurt Okulu’nun en önemli ideologlarından/ düşünürlerinden biri olan Walter Benjamin’i bağlı olduğu Marksist eleştiri ekolü bağlamında inceleyip tartışmıştır. Walter Benjamin, Alman asıllı filozof, kültür eleştirmeni, medya teorisyeni ve denemeciydi. Alman idealizmi, Romantizm, Batı Marksizmi, Yahudi mistisizmi ve Neo-Kantçılığın unsurlarını birleştiren eklektik bir düşünür olan Benjamin, estetik teorisine, edebiyat eleştirisine, tarihsel materyalizme kalıcı, etkili katkılarda bulunmaktadır.
Edebiyat teorisi Fredric Jameson Walter Benjamin Frankfurt Okulu Marksist eleştiri
Etik beyan gerekmemektedir.
-
-
-
In this essay, Fredric Jameson’s most recently published work, The Benjamin Files, will be introduced, and reviews of the book will be discussed. Fredric Jameson is an American literary critic, philosopher, and Marxist political theorist. He is best known for his analyses of contemporary cultural trends, particularly those concerning postmodernism and capitalism. Among Jameson’s most well-known books are Postmodernism, or The Cultural Logic of Late Capitalism and The Political Unconscious. His mentor, Erich Auerbach, had a lasting influence on Jameson’s thought. This is already evident in Jameson’s doctoral thesis, published in 1961 under the title Sartre: The Origins of a Style. Auerbach’s concerns were rooted in the German philological tradition. His works on the history of style analyzed literary form in a comparative manner within social history. Jameson followed these steps by examining the articulation of poetry, history, philology, and philosophy in the works of Jean-Paul Sartre. Jameson’s thesis, though rooted in a long tradition of European cultural analysis, differs significantly from the dominant tendencies in Anglo-American academia (empiricism and logical positivism in philosophy and linguistics, and New Critical formalism in literary criticism). His interest in Sartre led Jameson to a focused study of Marxist literary theory. Jameson’s shift towards Marxism was also driven by his increasing political connections with the New Left and pacifist movements, as well as the Cuban Revolution, which Jameson saw as a sign that “Marxism was a living and collective movement and a culturally productive force.” In his recent work, he has focused on literary theory. His thoughts show clear influences from intellectuals of the Frankfurt School, such as Louis Althusser, Herbert Marcuse, Walter Benjamin, Theodor Adorno, Ernst Bloch, György Lukács, and Kenneth Burke. He places special importance on Sartre, who viewed cultural critique as an integral feature of Marxist theory. In 1969, Jameson, along with several graduate students at the University of California, San Diego, founded the Marxist Literary Group. While orthodox Marxist ideology argues that the cultural “superstructure” is entirely determined by the economic “base,” Western Marxists have critically analyzed culture as a historical and social phenomenon alongside economic production and distribution or political power relations. History has increasingly taken on a central role in Jameson’s interpretation of both the reading (consumption) and writing (production) of literary texts. Jameson demonstrated his full-fledged commitment to Hegelian-Marxist philosophy with the publication of The Political Unconscious: Narrative as a Socially Symbolic Act, whose opening slogan was “always historicize.” Jameson has studied and discussed Walter Benjamin, one of the most important ideologists/thinkers of Critical Theory and the Frankfurt School, within the context of the Marxist critique school to which he belongs. Walter Benjamin was a German-born philosopher, cultural critic, media theorist, and essayist. An eclectic thinker who combined elements of German idealism, Romanticism, Western Marxism, Jewish mysticism, and Neo-Kantianism, Benjamin made lasting and influential contributions to aesthetic theory, literary criticism, and historical materialism.
Literary theory Fredric Jameson Walter Benjamin Frankfurt School Marxist criticism
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İngiliz ve İrlanda Dili, Edebiyatı ve Kültürü, Edebiyat Sosyolojisi, Sanat Sosyolojisi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 18 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 41 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.