20. yüzyılın ilk yarısından başlayarak yaşanan yıkımlar zinciri, dil, din, ırk gözetmeksizin tüm insanlığın yazgısını değiştirecek ve toplumbilim, felsefe, bilgibilim gibi alanların yanı sıra yazın alanında da etkisini gösteren büyük değişim ve dönüşümlere neden olur. Bu dönüşümlerin en çarpıcı görünümlerinden birisine kuşkusuz yeniötesi (fr. postmodern) dönem tanıklık etmektedir. Bu dönemde özgürlüğün en iyi biçimde dışa vurulduğu sanat dallarından biri olan yazında, geleneksel anlatı göndergeleri, yapıbozuma (fr. déconstruction) uğramış olarak yer almaya başlar. Anlatılarını yeni ufuklara taşımak isteyen yeniötesici yazarlar, yirminci yüzyılın başında geçiş dönemi ile başlayan ve yeni romanı izleyen süreçte, kökleşik yazının sınırlarını ortadan kaldırarak dış gerçekliği ya da dış dünyayı birebir yansıtmak yerine düşsel bir ortamda okura sunmaya yönelirler. Alışageldik kurmacalara benzemeyen bu anlatılar, yeniötesi olarak tanımlanan uygulayımlarla örüntülenir. ‘Yeni yeni roman’ ya da yeniötesi sanatın, yenilikçiliğe karşı geliştirdiği eğilimlerden biri olarak değerlendirilen ve yazın alanına mimariden / güzel sanatlardan geçen küçürekçilik (fr. minimalisme), çağdaş Fransız yazınındaki yeni yönelimlerden biridir. Bu çalışmamızda, yeniötesi uygulayımları kullanarak, az yazıp çok şey anlatma ereği güden yazarların biri olan Jean Echenoz’un kendisine Goncourt ödülünü kazandıran Ben Gidiyorum adlı romanında yeniötesi kuramın yazınsal eleştiri yöntemine başvurarak küçürekçi bir okuma yapmayı amaçlıyoruz. Jean Echenoz’un yeniötesi dönemde ortaya çıkan yeni toplumsal yapıyı ve bu yapıya egemen olan baskın düşüngüyü yeni yazınsal araçlarla nasıl algıladığını sorunsallaştırarak, yeniötesici dönem ile yazınsal uzam arasındaki karşılıklı ilişki ve etkileşimi belirlemeye çalışmaktayız.
Anahtar Sözcükler: Jean Echenoz, Ben Gidiyorum (Je m’en vais), Yeniötesicilik (postmodernizm), Küçürek Yazın (minimalizm)
A MINIMALIST NOVEL AS THE REFLECTION OF THE POSTMODERN UNIVERSE: JEAN ECHENOZ’S I’M GONE
The chain of destruction beginning from the first half of the 20th century which will change the fate of the humankind no matter what their language, religion, and race is, causes many mutations and transformations in literature besides sociology, philosophy, epistemology and such areas. The postmodernist period, of course, witnesses one of these most striking transformations. In the literature of this period, in which the idea of freedom is highly reflected, traditional novel references begin to appear as deconstructed. The postmodern writers wanting to move their novels to new horizons in a period of transition at the beginning of the 20th century present the notion of reality within a fantastic environment by removing the boundaries of traditional novel instead of reflecting it as it is. These novels which are different from the conventional fiction are constructed by using postmodern techniques. Minimalism, which is considered as to be created by postmodernism against the modernist tendency and has been transferred to literary field from architecture/fine arts, is one of the new movements in modern French literature. In this paper, our purpose is to read Jean Echenoz’s I’m Gone, which brings him the Goncourt prize, by using a minimalist and postmodernist critical approach. We have tried to figure out the relationship and interaction between postmodern period and its literary extension by questioning Jean Echenoz’s perception of the new social structure of the postmodern period and its dominant idea.
Keywords: Jean Echenoz, I’m Gone (Je m’en vais), Postmodernism, Minimalism
Bölüm | Tüm Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 3 Sayı: 6 |