İnsan genellikle sahip olduklarıyla yetinmez; elde edebileceği nesnelerin peşinde koşmak yerine imkansız olana yönelir. Doyumsuz olarak nitelendirilen arzunun imkansıza karşı olan bu eğiliminin altında yatan gerçek neden, kişinin kendisi ve başkaları arasında yaptığı karşılaştırmalardır. Bir başka deyişle arzu kendiliğinden ortaya çıkmaz. İnsan arzusu dıştan gelen bir etkene bağlı olduğu için özne, bir nesneye ulaşmaya çalıştığında bunu kendinde var olan içsel süreçlerle oluşturmaz. Nesnenin arzulanabilir olması için, aynı nesnenin öznenin gözünde itibara sahip başka bir birey tarafından arzulanması gereklidir. Zaten öznenin nesneyi ulaşılamaz olarak görmesinin nedeni de budur. René Girard, Mensonge Romantique et Vérité Romanesque (Romantik Yalan ve Romansal Hakikat) adlı yapıtında, nesneye ulaşma yolunda, özneye hem yol gösteren hem de onun karşısına büyük engeller çıkartan bu kişiyi dolayımlayıcı olarak adlandırır. Françoise Sagan ise yarattığı kişiler aracılığıyla yaşadığı döneme damga vuran yazarlar arasında yer alır. Bonjour Tristesse Sagan’ın on sekiz yaşındayken kaleme aldığı ilk romanıdır. Yazarın genç yaşına karşın büyük bir başarı elde ettiği romanının ana eksenini, ilk gençlik yıllarını coşku içinde yaşayan Cécile ve onun çapkın babası Raymond’un yaşadığı maceralar oluşturur. Bu çalışmada nesnenin saymaca bir değere sahip olduğunu öne süren ve arzunun ortaya çıkmasında ötekinin önceliğine vurgu yapan üçgen arzu kuramının göstergeleri Françoise Sagan’ın söz konusu yapıtında ele alınacaktır.
Anahtar Sözcükler: Üçgen Arzu, Dolayımlayıcı, Kıskançlık, Tutku
TRIANGULAR DESIRE INDICATORS IN FRANÇOISE SAGAN'S NOVEL, BONJOUR TRISTESSE
Abstract: Human beings in general do not content with what they have; they head towards what is impossible rather than running after the objects that they can acquire. The underlying real reason of this propensity of desire is characterized as insatiable, for the impossible is the comparisons that the individual make between oneself and others. In other words, desire does not emerge by itself. When a subject tries to reach an object, the subject does not constitute this through internal processes that exist in one, since human desire is attached to an external factor. For an object to be desirable, the same object needs to be desired by another individual who is highly regarded in the eyes of the subject. As a matter of fact, this is also the reason why the subject sees the object as unattainable. René Girard, in his work called Mensonge Romantique et Vérité Romanesque (Romantik Yalan ve Romansal Hakikat), entitles this individual who both guides and constitutes an impediment to the subject on the way to reaching the object, as mediator. Françoise Sagan is among the authors who marked their times, through the characters she created, and Bonjour Tristesse is the first novel that Sagan commits to paper when she is eighteen. The adventures of Cécile who lives first years of her youth zestily and her lecherous father- Raymond- have gone through, form the main axis of the novel, which gains a great accomplishment despite the author's young age. In this article, the indicators of triangular desire theory, which asserts that the object has a face value and which emphasizes the priority of the other in the occurrence of desire, will be discussed in Françoise Sagan's aforementioned work of art.
Keywords: triangular desire, mediator, jealousy, passion
Bölüm | Tüm Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 3 Sayı: 6 |