Bu makale, Yeni Türk Sineması’nda “öteki” olgusunun temsilini, Nuri Bilge Ceylan’ın Bir Zamanlar Anadolu’da filmi üzerinden inceleyerek oryantalizm ve post-oryantalizm arasındaki sınırları tartışmaktadır. Çalışma, filmin taşra mekânını ve karakter ilişkilerini nasıl kurduğunu değerlendirerek, “Ceylan’ın Anadolu taşrasını betimleme biçiminin oryantalist söylemleri yeniden mi ürettiği, yoksa melezlik ve kültürel müzakereyle ötekiliği yeniden mi tanımladığı” sorusuna odaklanır. Homi K. Bhabha’nın “melezlik” ve “üçüncü mekân” kavramlarından yararlanan çözümleme, filmde ötekiliğin ne tamamen dışsallaştırıldığını ne de idealize edildiğini; aksine, belirsizlik, çelişki ve karşılıklı etkileşimle tanımlanan bir aradalık içinde üretildiğini ortaya koyar. Gecenin ve bozkırın estetiği, izleyiciyi özne–nesne, merkez–çevre ve Doğu–Batı ikiliklerini sorgulamaya davet eder. Bir Zamanlar Anadolu’da, klasik oryantalist temsilleri aşarak hem Batı’nın Türkiye algısını hem de Türkiye’nin kendi “ötekisini” inşa etme biçimini eleştirel biçimde tartışır. Ceylan, taşrayı egzotik bir arka plan olmaktan çıkarıp kimliklerin ve anlamların sürekli müzakere edildiği “üçüncü bir mekân”a dönüştürür. Böylece film, oryantalist bakışla hesaplaşırken onu sanatsal bir diyalog alanına taşır. Sonuçta, Bir Zamanlar Anadolu’da ne bütünüyle oryantalist ne de ötekiliği yok eden bir anlatıdır; iki uç arasında kurduğu post-oryantalist dengeyle izleyiciyi hem taşrayı hem de kendi kültürel konumunu yeniden düşünmeye çağırır.
Nuri Bilge Ceylan Yeni Türk sineması Oryantalizm Postkolonyal teori
This article explores the representation of “otherness” in New Turkish Cinema by examining Nuri Bilge Ceylan’s Once Upon a Time in Anatolia within the framework of Orientalism and post-Orientalism. It investigates whether the film’s portrayal of Anatolian rural life reinforces Orientalist discourse or reflects a post-Orientalist vision that redefines otherness through hybridity and cultural negotiation. Drawing on Homi K. Bhabha’s concepts of “hybridity” and the “third space,” the study argues that Ceylan’s depiction of otherness is neither externalized nor romanticized. Instead, it arises through coexistence marked by ambiguity, contradiction, and mutual interaction. The film’s spatial aesthetics invite viewers to question the boundaries between subject and object, center and periphery, East and West, while evoking a sense of being suspended between the finite and the infinite. Through this, Once Upon a Time in Anatolia transcends conventional Orientalist narratives by critiquing both Western perceptions of Turkey and Turkey’s internal construction of the “other.” Ceylan transforms the rural landscape from a site of exoticism into a “third space” of cultural and ideological exchange. The film thus reconfigures otherness as a dynamic process of interaction rather than a fixed opposition. Ultimately, it mediates between Orientalist and post-Orientalist discourses, encouraging audiences to reconsider both Anatolian identity and their own interpretive standpoint.
Nuri Bilge Ceylan New Turkish cinema Orientalism Postcolonial theory
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Sinema Sosyolojisi |
| Bölüm | Tüm Sayı |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 16 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 9 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 13 Ekim 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 13 Sayı: 26 |






