Konya, Kayseri and Sivas are the most important cities in Anatolian Seljuks period with respect to political, social, and culture. Numerous military, religious, and civil buildings were constructed in such centers as Konya, Kayseri, Sivas, Erzurum, Kırşehir, Amasya, and Tokat. The madrasas that have Education-Instruction and Health Institutions in the civil architecture are the most striking monumental samples of the settlement centers. The madrasas that are the educational institutions at tertiary level were constructed by sultans, viziers, and statesmen of the era. The fact that the number and the variety of madrasas in the cities indicate the accumulation of knowledge and the level of education. The hospitals designed the same way as madrasas are either next to medicine madrasas or take over the two duties (education-hospital) together. The education in madrasas varies in religious and positive science perspectives. All of the madrasas were financed by endowed charities in Islamic world and in Anatolia in the middle age. Within this concept, it is similar to funded universities nowadays. The inscriptions and endowments of madrasas reflect the status and the environment of the buildings, education type, qualities of students and educators.
Anadolu Selçuklu döneminde siyasi, sosyal ve kültürel açıdan Konya, Kayseri ve Sivas en önemli kentlerdir. Konya, Kayseri, Sivas, Erzurum, Kırşehir, Amasya ve Tokat gibi merkezlerde çok sayıda askeri, dini ve sivil/sosyal yapı inşa edilmiştir. Sivil yapılar içinde eğitim-öğretim ve sağlık yapıları olan medreseler yerleşim merkezlerinin en anıtsal örnekleridir. Üniversite düzeyindeki eğitim kurumları olan medreseler dönemin hükümdarları, vezirleri, devlet adamları ya da ailesi (eşi, kızı, kız kardeşi vb.) tarafından inşa edilmiştir. Ekonomik gücü iyi olan halktan kişiler de medrese yaptırarak eğitime katkı sağlamışlardır. Kentlerdeki medrese sayısının çokluğu/çeşitliliği, bilgi birikiminin artmasına ve eğitim düzeyinin yüksekliğine işaret etmektedir. Medreseler ile aynı planda kurgulanan darüşşifalar/hastaneler, bazı örneklerde tıp medresesi ile bitişik ya da iki işlevi (eğitim-hastane) birlikte üstlenmektedir. Medreselerdeki eğitim dini ve pozitif bilimler olarak ayrılmaktadır. İslam dünyasında ve Ortaçağ Anadolu’sunda medreselerin tümü vakıflar yoluyla finanse edilmişlerdir. Bu bağlamda kuruluş ve işleyiş açısından günümüzün vakıf üniversiteleri ile benzerlik kurulabilir. Medreselerin kitabeleri ile vakfiyeleri yapıların konumu ve çevresi, eğitim türü, öğrenci ve eğiticilerin nitelikleri hakkında bilgiler vermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 28 Sayı: 28-2 |