Amaç: Bu çalışma Birinci Basamak Sağlık Hizmeti veren kurumlarda görev yapan sağlık personelinin yaşlı ayrımcılığı hakkındaki tutumunu belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tipte yapılmıştır.
Gereç ve Yöntem: Araştırma çalışmaya katılmayı kabul eden 259 kişi ile tamamlanmıştır. Araştırmanın nicel kısmında sağlık çalışanlarının sosyodemografik ve aile özelliklerini tespit etmeye yönelik anket formu ve Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada Yaşlı Ayrımcılığı Tutum Ölçeği (YATÖ) puanları en yüksek ve en düşük çıkan ve görüşme yapmayı kabul eden 8 sağlık personeli ile derinlemesine görüşülmüştür. Verilerin analizinde Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis ve ki-kare testi kullanılmıştır. Tüm testlerde istatistiksel önem düzeyi 0.05 olarak alınmıştır.
Bulgular: Araştırmada erkek sağlık personeli yaşlı ile birlikte yaşamak isterken, kadın sağlık personelinin istemediği bulunmuştur (p<0.05). Yaşlı ayrımcılığı tutum ölçeği ortalama puan dağılımlarında ise doktor ve sağlık memurlarının yaşlıya yönelik olumlu ayrımcılık puanlarının daha yüksek olduğu, hemşire ve ebelerin yaşlıya yönelik olumsuz ayrımcılık puanlarının diğer gruplara göre yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Eğitim durumu yükseldikçe yaşlıya yapılan olumlu ayrımcılık puanları da artmaktadır.
Sonuç: Araştırmada sağlık personelinin farklı noktalarda yaşlı ayrımcılığı yaptığını söyleyebiliriz. Önemli olan ise sağlık personelinin yaşlı konusundaki ön yargılarının ortaya çıkarılması ve yaşlıya hizmet veren sağlık personelinin bu ön yargılarının farkında olarak hizmet vermelerinin sağlanmasıdır. Bu araştırma ile sağlık çalışanlarına bir iç görü kazandıracağını düşünmekteyiz.
Aim: This descriptive and correlational study was conducted to determine the attitudes of the health care staff who work for the institutions providing primary health care services in Kayseri.
Material and Methods: The study was conducted with 259 individuals who agreed to participate in the study. In the quantitative part of the study, a questionnaire form and the Ageism Attitude Scale were used. In the qualitative part of the research, in-depth interviews were conducted with eight health care personnel who had the highest and lowest scores on the Ageism Attitude Scale and agreed to interview. Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis, and chi-square tests were used to analyze the data. The statistical significance level was taken as 0.05 in all tests.
Results: In the study, it was found that while male health care personnel wanted to live with the elderly, female health care personnel did not (p <0.05). In the mean score distribution of the ageism attitude scale, it was determined that physicians and health officers had higher positive discrimination scores towards the elderly. Nurses' and midwives' negative discrimination scores against the elderly were higher than the other groups (p<0.05). As the education level increased, the scores of positive discrimination against the elderly also increased.
Conclusion: In the research, we can say that healthcare personnel discriminates elderly at different points. The important thing is to reveal the prejudices of the health personnel about the elderly and ensure that the health personnel serving the elderly are aware of these prejudices. We think that this research will give health care professionals an insight.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 2 |