AB tarihsel olarak tercihli ticaret anlaşmaları
konusunda öncü olmasına karşın, son yedi yıldır önceliğini DTÖ Doha Turu
görüşmelerine vermiştir. Doha Turu görüşmelerinin Temmuz 2006’da
duraksamasından hemen sonra, AB yeni tercihli ticaret anlaşmalarına
yöneleceğini ilan etmiştir. Bu bağlamda, AB’nin tercihli ticaret anlaşmalarına
ilişkin politika ve stratejilerinin, gümrük birliği ortağı olarak Türkiye`ye
etkileri özgün bir olay olmaktadır. Bu makalede AB’nin tercihli ticaret
yaklaşımının Türkiye-AB Gümrük Birliği üzerindeki etkilerinin ve Türkiye’nin
tercihli ticaret anlaşmalarını üstlenmesi sürecinin analiz edilmesi
amaçlanmaktadır. Makalede bahse konu sürecin hukuksal ve tarihsel yönlerine ve
güncel gelişmelere odaklanılmaktadır. Makalede günümüzde uluslararası ticaret
sisteminde yaşanan hızlı bölgeselleşme olgusu kapsamında, Türkiye ve AB gibi
asimetrik taraflar arasında oluşturulan gümrük birliğinin daha ileri bir
entegrasyon hedefi olmadan uzun vadede tam olarak çalışmayabileceği
tartışılmaktadır. Ayrıca, Gümrük Birliği çerçevesinde Türkiye’nin birçok
tercihli ticaret anlaşmasına taraf olmasının, dış ticaret rejimini
karmaşıklaştırdığı ve yönetimini zorlaştırdığı vurgulanmaktadır.
danışma ve işbirliğini tesis edecek etkin mekanizma kurulmadığı takdirde, AB’nin
tercihli ticaret düzenlemelerine ilişkin yeni açılımının mevcut sorunları daha
da karmaşıklaştırabileceği ve gümrük birliğinin uygun işleyişini olumsuz
etkileyebileceği ileri sürülmektedir.
Tercihli ticaret anlasmaları/serbest ticaret anlasmaları Gümrük Birliği Türkiye AB
Although the EU historically has been a
leading force for preferential trade arrangements (PTAs), its main priority for
the past seven years has been negotiating the WTO Doha Round agreement. Soon
after the Doha Round negotiations came to a standstill in July 2006, the EU
announced an ambitious agenda to enter into more PTAs. In this perspective, the
effect of the EU PTA policies and strategies (especially such new initiative)
on
as a Customs Union partner since 1996 is a unique case. The purpose of this
paper is to analyze the effects of EU’s PTAs approach on EU-Turkey CU and the
adoption process of
to EU FTAs. It focuses on this process in terms of its legal and historical
foundations and current challenges. The paper argues that under the current
“aggressive regionalism” phenomenon in the global trade system, a customs union
between asymmetric parties like
and EU without a clear prospect for closer integration may not work properly in
the long run. In addition,
memberships in several PTAs, as the result of CU framework, make its trade
regime more complex and difficult to manage. Also, if an efficient mechanism is
not set up to ensure proper cooperation and consultation between the parties,
the new initiative of EU to FTAs will further complicate the present problems
and undermine the proper functioning of CU.
Preferential trade agreements/FTAs the customs union Turkey EU
Bölüm | Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2009 |
Gönderilme Tarihi | 15 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 27 Sayı: 1 |
Dergiye yayımlanmak üzere gönderilecek yazılar Dergi'nin son sayfasında ve Dergi web sistesinde yer alan Yazar Rehberi'ndeki kurallara uygun olmalıdır.
Gizlilik Beyanı
Bu dergi sitesindeki isimler ve e-posta adresleri sadece bu derginin belirtilen amaçları doğrultusunda kullanılacaktır; farklı herhangi bir amaç için veya diğer kişilerin kullanımına açılmayacaktır.