Personal selling where applicable has been considered as an important mean of increasing the sales. However, the salespeople, who are expected to sell more, might show unethical behavior to satisfy these expectations and might find excuses for these ill mannered behaviors. This study was designed to investigate the differentiation of salespeople and their customers by their ethical judgements when they come across with ethically questionable situations in their personal selling process. A questionnaire with ethics related scenarios was given to the medical doctors (MDs) and to the medical representatives (MRs) working in a state hospital in Ankara and they were asked to express their own judgements on the same scenarios. The study revealed that judgements of MDs were more ethical than that of MRs. The opinion of the MDs about the judgement of the MRs was found to be less ethical than the MRs’ self-judgements. On the other hand, ethical judgements speculated by MRs about MDs was identical to the MDs’self- evaluations, except in two scenarios. In conclusion, ethical judgement was found to be statistically unrelated to gender, age,experience or marital status within the study groups.
Kişisel satış, uygulandığı alanlarda satışları arttırmak için önemli bir araç olarak değerlendirildiğinden, satış elemanlarından beklenen satış miktarı, onların etik bakımdan sorgulanabilir davranışlar sergilemelerine ve hatta bu davranışlarını savunacak nedenler bulmalarına neden olmaktadır. Bu çalışmada, kişisel satışta satış elemanı ve müşterilerin karşılaşabilecekleri etik sorunlar karşısında ortaya koyabilecekleri yargılar bakımından ne denli farklılaştıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla Ankara’da bir devlet hastanesinde görev yapmakta olan hekimler ile tıbbi mümessillere etik senaryolara ilişkin kendi yargıları ve karşı tarafın yargısının ne olabileceği sorulmuştur. Elde edilen bulgulara göre, çalışmaya katılan hekimler, tıbbi mümessillere göre kendilerine yöneltilen senaryolar bakımından daha etik yargılara sahip bulunmuşlardır. Öte yandan hekimlerin tıbbi mümessillerin yargılarına ilişkin beklentileri, tıbbi mümessillerin kendi yargılarından daha olumsuz iken, tıbbi mümessillerin hekimlerin yargılarına ilişkin beklentileri iki senaryo dışında, hekimlerin kendi yargılarına benzer nitelikte bulunmuştur. Çalışma bulguları; çalışmaya katılanların cinsiyet, yaş, deneyim ve medeni durumlarının etik yargıları ile bir ilişkisinin olmadığını ortaya koymuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2002 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2002 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2002 Cilt: 20 Sayı: 2 |
Dergiye yayımlanmak üzere gönderilecek yazılar Dergi'nin son sayfasında ve Dergi web sistesinde yer alan Yazar Rehberi'ndeki kurallara uygun olmalıdır.
Gizlilik Beyanı
Bu dergi sitesindeki isimler ve e-posta adresleri sadece bu derginin belirtilen amaçları doğrultusunda kullanılacaktır; farklı herhangi bir amaç için veya diğer kişilerin kullanımına açılmayacaktır.