Şiddet insanlığın en büyük problemlerinden biridir. Toplum sağlığını tehdit eden bir olgu
olarak şiddetin bütün boyutlarıyla incelenmesi gereklidir. Bir insan hakları ihlali olan şiddet
farklı boyutlarda ve türlerde kendini göstermektedir. Şiddet, maruz kalana göre, kadına
yönelik şiddet, çocuğa yönelik şiddet, yaşlıya yönelik şiddet, akranlar arası şiddet, kardeşler
arası şiddet, flört şiddeti, engelliye yönelik şiddet, lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel
(LGBT) şiddeti, mülteci şiddeti, kişinin kendine yönelik şiddeti türlerinden bahsedilirken;
uygulanış türlerine göre fiziksel şiddet, cinsel şiddet, duygusal şiddet, ekonomik şiddet ve
siber şiddet olarak sınıflandırılmaktadır. Şiddet türlerinin tamamı, büyük bir önemle
incelenmelidir. Çalışmamızın konusu kadınların aile içinde uğradıkları şiddettir. Gelecek
nesilleri ifade eden çocukların ilk sosyalleşme ve öğrenme merkezi olan aile içinde görülen
şiddetin, özellikle çocuklarla yakın temasta bulunan kadına yönelmesi, şiddetin etki alanını
genişletmektedir. Dolayısıyla kadınların belirli bir zamanda maruz kaldığı şiddetin etkilerini,
yakın temasta bulunduğu ve yetiştirdiği çocuklarda görmek mümkün hale gelmektedir. İlk
öğrenmelerin gerçekleştiği, bir sosyalleşme merkezi olan aile içindeki bireylerin karşı karşıya
kaldığı şiddetin, bilhassa çocuklar vasıtasıyla diğer sosyalleşme halkalarına yansıması önemli
olan bir diğer konudur. Bu çerçevede, şiddet, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet
konularında yapılan çalışmalar incelenmiş, mevcut veriler bir felsefeci ve bir iletişimci
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |