Amaç: İndirekt hiperbilirubinemi tanısıyla yatırılan yenidoğanların klinik ve demografik özellikleri, risk faktörleri ve tedavi yöntemlerinin araştırılması amaçlandı.
Materyal ve Metod: Yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırılan 615 sarılıklı yenidoğan bebeğin demografik özellikleri, laboatuvar verileri ve yenidoğan sarılığı açısından risk faktörleri retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Bebeklerin 340 (% 55,3)' ı kız, 275 (% 44, 7)' i erkek, 532 (% 86,50)' si matür, 80 (% 13)'i prematür ve 3 (% 0,50)'ü ise postmatür idi. Doğum ağırlıkları; 3185 gr ± 0, 50, 3200 (1300-5000) arasında idi. Olgularda en sık sarılık nedeni, Fizyolojik sarılık / Nedeni tespit edilemeyen sarılıklar iken, en az oranda tespit edilen sarılık nedeni ise intrakranial kanama ve konjenital santral sinir sistemi anomalileri idi.
Tedavide, bebeklerin 406 (% 66,0)’sına sadece fototerapi, 35 (% 5,7)’ine ise kan değişimi de yapıldı. Diğer 174 olguya (% 28,3) fototerapi ile birlikte primer hastalığa bağlı olarak antibiyotik, sodium L-tiroksin ve/veya intravenöz sıvı tedavisi de verildi. Olguların 13 (% 2,1)'ünde rebound sarılık, 3 (% 0,5)'ünde geçici hipokalsemi, 1 (% 0,2)' inde anemi ve 1 (% 0,2)' inde ise ishal gelişti. 7 (% 1, 1) olgu altta yatan neden bağlı olarak ex oldu. 1 (% 0,2) bebekte kernikterus gelişirken, 607 (% 98,7) olgu şifa ile taburcu edildi.
Sonuç: Hiperbilirubinemi, yenidoğan döneminde sık görülmektedir. Mortalite ve morbidite engellenmesinde hiperbilirubinemi tedavisinin zamanlaması son derece önemlidir.
Amaç: İndirekt hiperbilirubinemi tanısıyla yatırılan yenidoğanların klinik ve demografik özellikleri, risk faktörleri ve tedavi yöntemlerinin araştırılması amaçlandı.
Materyal ve Metod: Yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatırılan 615 sarılıklı yenidoğan bebeğin demografik özellikleri, laboatuvar verileri ve yenidoğan sarılığı açısından risk faktörleri retrospektif olarak incelendi.
Bulgular: Bebeklerin 340 (% 55,3)' ı kız, 275 (% 44, 7)' i erkek, 532 (% 86,50)' si matür, 80 (% 13)'i prematür ve 3 (% 0,50)'ü ise postmatür idi. Doğum ağırlıkları; 3185 gr ± 0, 50, 3200 (1300-5000) arasında idi. Olgularda en sık sarılık nedeni, Fizyolojik sarılık / Nedeni tespit edilemeyen sarılıklar iken, en az oranda tespit edilen sarılık nedeni ise intrakranial kanama ve konjenital santral sinir sistemi anomalileri idi.
Tedavide, bebeklerin 406 (% 66,0)’sına sadece fototerapi, 35 (% 5,7)’ine ise kan değişimi de yapıldı. Diğer 174 olguya (% 28,3) fototerapi ile birlikte primer hastalığa bağlı olarak antibiyotik, sodium L-tiroksin ve/veya intravenöz sıvı tedavisi de verildi. Olguların 13 (% 2,1)'ünde rebound sarılık, 3 (% 0,5)'ünde geçici hipokalsemi, 1 (% 0,2)' inde anemi ve 1 (% 0,2)' inde ise ishal gelişti. 7 (% 1, 1) olgu altta yatan neden bağlı olarak ex oldu. 1 (% 0,2) bebekte kernikterus gelişirken, 607 (% 98,7) olgu şifa ile taburcu edildi.
Sonuç: Hiperbilirubinemi, yenidoğan döneminde sık görülmektedir. Mortalite ve morbidite engellenmesinde hiperbilirubinemi tedavisinin zamanlaması son derece önemlidir.
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'ne Ocak 2008 ile Haziran 2010 tarihleri arasında başvuran 615 yenidoğan retrospektif olarak değerlendirildi. Bu çalışmada, 2020 yılı öncesi araştırma verileri kullanılmış, makale tez (yüksek lisans/doktora) çalışmasından üretilmiştir. Bu nedenle geriye dönük yeni bir etik kurul izni alınmamıştır. (2020 yılı öncesi araştırma verileri kullanılmış, yüksek lisans/doktora çalışmalarından üretilmiş (makalede belirtilmelidir), bir önceki yıl dergiye yayın başvurusunda bulunulmuş, kabul edilmiş ama henüz yayımlanmamış makaleler için geriye dönük etik kurul izni gerekmemektedir.)
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Bebek ve Çocuk Sağlığı, Yenidoğan |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 22 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty