Amaç: Plasental implantasyon defektleri, antepartum
vajinal kanamanın en önemli nedenleridir. Ek olarak, perinatal komplikasyonların
insidansı da, özellikle preterm ve gebelik yaşına göre küçük doğan bebeklere
bağlı olarak artmaktadır. Yenidoğanlarda diğer komplikasyonlar intrauterin
asfiksi, enfeksiyonlar, solunum sıkıntısıdır. Bu çalışmanın amacı, bu durumların
anne ve yenidoğanda getirdiği sonuçlarla olan ilişkilerini belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde 2014-2015 yıllarında plasental
implantasyon bozukluğu olan annelerin bebekleri geriye dönük olarak tarandı ve
çalışmaya alındı. Fetal kayıplar, ölü doğumlar ve canlı doğumlar kaydedildi. Yenidoğan
değerlendirmesi; yoğun bakım ünitesine yatırılan bebeklerin Apgar skorları,
doğum ağırlığı, doğum odasında resusitasyon, solunum sıkıntısı, yüzey aktif
madde uygulaması, ventilatör desteği, erken ve geç başlangıçlı yenidoğan
sepsisi, beslenme toleransı, major anomalileri ve mortaliteleri hastane
kayıtlarından araştırıldı.
Bulgular: Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde
yatırılan 116 bebek (% 90,62) prematür iken, dokuz (% 7,03) bebek ciddi
respiratuar distres sendromu (RDS) için surfaktan tedavisi aldı. Pnömoni,
yenidoğanın geçici takipnesi veya RDS nedeniyle solunum sıkıntısı gelişen ve bu
yüzden hastanede takip edilen 68 bebeğe ventilator desteği verildi. Plasental
implantasyon bozukluğu olan annelerin bebeklerinin yenidoğan yoğun bakım
ünitesinde yatış oranının yüksek olduğu gözlendi.
Sonuç: Annelerin doğum öncesi takiplerinin dikkatli
yapılmasının yanı sıra, bu gebelerin üçüncü düzey yenidoğan yoğun bakım
üniteleri olan merkezlerde doğum yapmaları da önemlidir.
Plasental implantasyon anomalisi yenidoğan gestasyonel yaşa göre küçük sıkıntılı solunum sendromu
Background: Placental implantation defects are the most important causes of
antepartum vaginal bleeding. In addition, the incidence of perinatal
complications is also increased mainly due to preterm birth and
small-forgestational-age fetuses. The other complications in neonates are
intrauterine asphyxia, infections, respiratory distress. The aim of this study
is to determine its association with adverse maternal and neonatal outcomes.
Materials and Methods: Babies of the mothers with placental
implantation defects followed in Neonatal Intensive Care Unit (NICU) in
2014-2015 were retrospectively sectional screened and involved in the study.
Fetal loses, stillbirth fetuses, and live births were recorded. Neonatal evaluation included Apgar scores,
birth weight, resuscitation in delivery room, respiratory distress, surfactant
application, ventilator support, early and late onset neonatal sepsis, feeding
tolerance, major anomalies and mortalities of the babies hospitalized in
Neonatal Intensive Care Unit were investigated from hospital records.
Results:
There were 116 premature infants (90,62%) hospitalized in NICU and 9 infants
(7,03%) had surfactant therapy for severe respiratory distress syndrome (RDS).
Also, there were 68 infants hospitalized for respiratory distress due to pneumonia,
transient tachypnea of neonate or RDS had ventilator support. NICU
hospitalization incidence is higher in neonates of mothers with placental
implantation defects.
Conclusion: As well as antenatal careful follow up of mothers,
it is also important that these pregnants give births in centers with third
level neonatal intensive care units
placental implantation anomaly newborn small for gestational age respiratory distress syndrome
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 3 Ağustos 2019 |
Kabul Tarihi | 25 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty