Background: In this study, it is aimed to investigate the changes in uteroplacental blood flow due to amniocentesis by comparing the pre and post-ınterventional uterine and umblical arter Doppler values.
Methods: The study was conducted in the Department of Gynecology and Obstetrics of Zonguldak Karaelmas University between May 2008-2011 with non complicated healthy pregnancies who applied to the University Hospital. Eightyone singleton pregnancies between 16 and 24 weeks of gestation who underwent genetic amniocentesis were enrolled in the study as study group while 58 pregnant women with similar gestational age, having no invasive intervention were selected as control group. Pre and post- interventional Doppler values of maternal uterin, and umblical arteries of all cases were evaluated besides fetal biometric evaluation via ultrasonographic examination.
Results: It was observed that, the most frequent indication for amniocetesis was the increased risk determined with the Triple Test (45.7%) and the prevalence of chromosomal abnormality was 6.2%. Neither fetal loss, nor complication due to intervention was encountered among all cases who underwent amniocentesis. No significant difference was determined between the study and control groups in terms of pregnancy complications. There was also no significant difference between Doppler values of maternal uterine, and umbilical arteries measured before and both 1 minute and 1 hour after amniocentesis.
Discussion: Amniocentesis that performed to get amniotic fluid sample, do not make any alteration in uteroplacental blood flow due to intervention itself. With this point of view, amniocentesis procedure was a reliable invasive prenatal diagnostic method that can be used with confidence, when appropriate patient selection, experienced operator and close follow-up facilities were available.
Amniocentesis Doppler Umblical artery Uterine artery Uteroplacental blood flow
Amaç:Çalışmamızda
amniyosentez yapılan olgularda işlem öncesi ve sonrası yapılan umbilikal ve
uterin arter Doppler ölçüm sonuçlarının karşılaştırılarak işleme bağlı
uteroplasental kan akımı değişikliklerinin olup olmadığını saptamayı amaçladık.
Materyal ve metod:Çalışma
Mayıs 2008 -Mayıs 2011 tarihleri arasında, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı gebe polikliniğine başvuran sağlıklı
gebe kadınlar ile yapıldı. Çalışma grubunda, 16-24. gebelik haftasında olan,
tek, canlı gebeliği olan ve kendilerine genetik amniyosentez yapılan 81 gebe
kadın yer aldı. Kontrol grubunda ise aynı gebelik haftalarında olan ancak
amniyosentez işlemi yapılmayan 58 sağlıklı gebe kadın yer aldı. Tüm olgulara
yapılan ultrasonografik muayene ile fetal biyometrik değerlendirmenin yanı sıra
amniyosentez öncesi ve sonrası uterin ve umbilikal arterlerin Doppler ölçümleri
yapıldı.
Bulgular:Amniyosentez
endikasyonunun en sık (%45,7) Üçlü Test’te risk artışı nedeniyle yapıldığı ve
kromozom anomalisi oranının %6,2 olduğu saptandı. Amniyosentez yapılan hiçbir
olguda fetal kayıp ve işleme bağlı diğer komplikasyonlar izlenmedi. Çalışma ve
kontrol grupları arasında, gebelik komplikasyonları açısından anlamlı fark
bulunmadı. Amniyosentezden hemen öncesi ile hemen sonrası (birinci dakika) ve
bir saat sonrası yapılan uterin ve umbilikal arter Doppler ölçümlerinde
herhangi bir fark saptanmadı.
Sonuç:Amniyotik
sıvı örneklemesi amacıyla yapılan amniyosentez işleminin kendisine bağlı olarak
uteroplasental kan akımında her hangi bir değişiklik oluşmamaktadır. Bu yönüyle
doğru hasta seçimi, deneyimli uygulayıcı ve yakın takip edildiğinde
amniyosentez işlemi, klinikte güvenle kullanılabilecek bir invazif prenatal
tanı yöntemidir.
Amniyosentez Doppler Umbilikal arter Uterin arter uteroplasental akım
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Mart 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Kasım 2018 |
Kabul Tarihi | 1 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 16 Sayı: 1 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty