Objective: Nowadays, the amount of lead in human body is increasing related to industrialization. Asymptomatic lead poisoning secondary to low dose contact in long term may cause non-specific symptoms such as behavioral problems, learning disabilities, and school failures in young children. In this study, blood and hair lead levels of the children working as apprentices in the work fields in which there is an intensive contact with lead, the effects of lead on hematological values and the situation of chronic lead poisoning issue in Sanliurfa are researched. Methods: 11-17 aged 60 boys who works in the auto repair workshops and 40 healthy boys in the same ages for the control group were accepted to the study. Blood and hair lead levels, hemoglobin, hematocrit, mean corpuscular volume and reticulocyte count and serum iron levels were measured. Lead levels were measured with the atomic absorption spectrometry. Results: The mean blood lead levels were found 27.8±20 µg/dl and 18.1±11 µg/dl in the study group and control group, respectively. Blood lead levels were found higher than10 µg/dl in %90 of the study group and %70 of the control group. The mean hair lead levels in the study and control groups were 0.38±0.6 µg/dl and 0.19±0.2 µg/dl respectively. No evidence of anemia was found among children. There was not any significant relationship between blood and hair lead levels and demografic features and hematological parameters. Conclusion: Asymptomatic lead poisoning risk is high among all children in Şanlıurfa. As precaution, the sources known as a cause of lead poisoning should be detected, some limitations to production and usage of lead should be applied, unleaded petrol should be used more widely, the whole society, especially people who work in the fields in which there is an intensive contact with lead, should be informed of the sources, damages, protection ways from lead poisoning, and finally, scan programs should be started
Amaç: Günümüzde kurşunun insan vücudundaki miktarı endüstrileşmeye bağlı olarak artmaktadır. Uzun süreli düşük dozda temasın neden olduğu asemptomatik kurşun zehirlenmesi çocuklarda davranış bozukluğu, öğrenmealgılama güçlükleri ve okul başarısızlığı gibi spesifik olmayan belirtilere neden olmaktadır. Bu çalışmada kurşunla temasın yoğun olduğu iş kollarında çırak olarak çalışan çocuklarda kan ve saç kurşun düzeyleri ile kurşunun hematolojik değerler üzerine etkileri ve kronik kurşun zehirlenmesi sorununun yöremizdeki durumu araştırıldı. Yöntem: Çalışmaya oto tamir atölyelerinde çalışan ve yaşları 11-17 arasında değişen 60 erkek çocuk, kontrol grubu için aynı yaşlarda 40 sağlıklı erkek çocuk alındı. Tüm çocuklarda kan ve saç kurşun düzeyleri, hemoglobin, hematokrit, MCV, retikülosit ve serum demir düzeyleri ölçüldü. Kan ve saç kurşun düzeyleri atomik absorbsiyon spektrometri yöntemiyle çalışıldı. Bulgular: Ortalama kan kurşun düzeyi çalışma grubunda 27.8±20 µg/dl, kontrol grubunda 18.1±11 µg/dl olarak bulundu. Çalışma grubundaki olguların %90’ında kontrol grubundaki olguların ise %70’inde kan kurşun düzeyleri 10 µg/dl’ nin üzerinde bulundu. Ortalama saç kurşun düzeyi çalışma grubunda 0.38±0.6 µg/g, kontrol grubunda 0.19±0.2 µg/g idi. Çocukların hiçbirinde anemi saptanmadı. Çalışma grubunda kan ve saç kurşun düzeyleri ile demografik özellikler ve hematolojik parametreler arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Şanlıurfa’daki tüm çocuklarda asemptomatik kurşun zehirlenmesi riski yüksektir. Bu nedenle önlem olarak zehirlenmeye neden olduğu bilinen kaynaklar saptanmalı, kurşun üretimi ve kullanımıyla ilgili kısıtlamalar uygulanmalı, kurşunsuz benzin kullanımı yaygınlaştırılmalı, özellikle kurşunla temasın yüksek olduğu iş kollarında çalışan bireyler olmak üzere tüm toplum kurşunun kaynakları, kurşunun zararları ve kurşun zehirlenmesinden korunma yolları hakkında bilgilendirilmeli, ve son olarak kan kurşun düzeyi tarama programları başlatılmalıdır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ağustos 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 Cilt: 1 Sayı: 4 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty