Sessizliğin konuşma, konuşmanınsa bir anlaşamama olgusuna dönüştüğü Pinter’ın
“the Room” adlı oyununa farklı bir açıdan bakılınca görülenlerin paylaşıldığı bir yazı.
Küçük bir odada, iki kişilik bir toplumda karşılıklı çıkar elde etme olgusu etrafında
birleştikleri iddia edilen iki insan arasındaki ilişkinin bir yorumu. Pinter’ın
karakterlerine yüklediği görev nedeniyle “ne tam ispatlanabilecek ne de inkar
edilebilecek” yorumlar. Marksist pencereden bakıldığında bu oda içerisindeki
birlikteliğin Bert in (koca) Rose üzerinde uyguladığı baskı, dış dünyaya kapalılığın
getirdiği daha iyi olanı görmemişlikten doğan mevcudu kaybetme korkusuyla her şeyi
beğenme durumu. Karı koca arasındaki bir ilişkiden çok, patron ve çalışanı arasındaki
ilişkiye benzetilen bir ilişki. Rose’a geçmişindeki muhtemelen bugüne göre daha güzel
olan durumunu hatırlatmak üzere gelen Riley’nin Bert tarafından öldürülüp bir
anlamda tarihin susturulması. Sonuçta iki kişilik bu toplum ve bu toplumdaki baskı
rejimi bir şekilde sona eriyor. Rose’un etrafında dönen olayları apolitik olmasından
dolayı görememesi fiziksel bir körlüğe dönüşüyor, Bert ise en büyük desteğini
kaybediyor
Diğer ID | JA76GS79KN |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2012 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 4 Sayı: 13 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)