Anneliğe yapılan övgüler, kadınların anne olduktan sonra yeniden kadın kimliğine bürünmelerini zorlaştıran bir süreci doğurmaktadır. Bu araştırmanın amacı, 0-3 yaş aralığında çocuğu/çocukları olan anne-kadınların toplumsallaşma pratiklerinde annelik rolünün tartışmaya açılmasıdır. Şüphesiz araştırmanın çıkış noktası bu yaş aralığının bakım veren sorumluluğunun annede/kadında olması gerekliliği şeklindeki cinsiyet odaklı rolün benimsenmesi değildir. Aksine bu sorumluluğun hangi toplumsal gerekçelerle kadınlara yüklendiği, bu sorumluluk sebebiyle anne-kadın olmak arasında kalmanın kadınlara ne şekilde yansıdığı, bu sorumlulukla baş edebilmeye dair stratejilerde kamusal alanların kapsayıcılığının sorgulanması söz konusudur. Araştırmanın temel sorusu, annelik rolünün kadınların kamusal alan deneyimlerini nasıl etkilediğidir. Araştırma niteliksel yöntemle tasarlanmıştır, ‘nasıl?’ sorusundan beslenmektedir ve deneyim odaklıdır. 0-3 yaş aralığında çocuğu ve/ya çocukları olan toplam 15 kadınla derinlemesine görüşmeler yapılarak veri toplanmıştır. Veriler, kadınların uygun gördükleri zamanlarda çevrimiçi toplanmış, onayları dahilinde ses kaydı alınmıştır. 15 görüşme ile araştırma doyuma ulaşmıştır. Kadınların 0-3 yaş aralığında çocuklarının olması; çocuklarını, okul/kreş dışında çocuklar için etkinlikler üreten çeşitli mekanlara götürmeleri çalışmaya dahil edilmede iki önemli kriter olarak belirlenmiştir. Çalışmadaki katılımcılar amaca yönelik örneklem belirleme ile seçilmiştir. Araştırmanın analizi MaxQda Analiz Programı ile yapılmıştır. Hiyerarşik kod haritası, matris, iki vaka modeli, birlikte oluşma sıklığı gibi analizler yapılmıştır. Araştırmanın sonuçlarından bazılarına değinmek gerekirse, çocuk öncesi ve sonrası kamusal alan kullanımında açığa çıkan, hayatın çocuk odaklı değişmesi vurgusudur. Kadınlar eğer çocukları ile kamusal alan kullanacaklarsa, kendi hayatlarını çocuklarının hayatına uyumlu hale getirmek koşuluyla bunu yapabildiklerini belirtmişlerdir. Bu minvaldeki bir diğer sonuç da çocukla birlikte ortak kullanabilecekleri kamusal alanların eksikliği, tasarım hatası vurgusudur. Hem kendileri hem çocukları için ortak kullanılabilecek bir kamusal alanın neredeyse hiç olmadığına vurgu yapmışlardır. Hal böyleyken kadınlar, çocuklara daha uygun kamusal alanlarda kendilerine annelik rolleriyle yer arama çabasında olduklarını belirtmişlerdir.
Kamusal Alan Annelik Rolü Kamusallaşma Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
TÜBİTAK
1919B012303689
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | 1919B012303689 |
Yayımlanma Tarihi | 23 Ocak 2025 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 7 Ocak 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 17 Sayı: 1 |