Media has always been a power every political figure wish to possess. The most important reason for political figures wish to keep media under their control is to guide and keep the public opinion in favour to themselves to remain in power and to be able to continue their ruler ship. Especially in electoral period, political figures target to make good relations with media in order to gain power in the political arena which will grant them to have authority on public. Media campaigns have always taken place as a key to determine the government and balance of political power. Just as in every other country, politicians in power and the opposition try to engage media power to change the voting behaviour, weaken the rivals, gain sympathy and manipulate the perception management in Türkiye as often as desired.
In this context, during election of 1950 Demokrat Party used every elements of media power with media campaigns such as press conferences and kept good relations with media which finally led them become the ruling party. This is first and an important example of media effect on elections in Turkish Political history and due to this success media is mentioned as “fourth estate” in politics now.
Basın kavramı, ortaya çıktığı ilk zamanlardan beri siyasal aktörlerin kontrol etmek istediği bir güç olmuştur. Siyasal aktörlerin basını kontrol etme isteğinin en önemli nedeni ise iktidar olmak, iktidarlarının devamını sağlamak ve kamuoyunu kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmek istemeleridir. Özellikle seçim zamanlarında basın ile mümkün olduğu kadar iyi ilişkiler kurmaya çalışan siyasal aktörler, bu ilişkiler ile siyasal arenada güç kazanarak kitleleri yönetmeyi amaçlamaktadırlar. Seçim zamanlarında siyasi aktörlerce yürütülen basın kampanyaları, iktidarın belirlenmesinde ve siyasi dengelerin yeniden oluşmasında etkili bir rol oynamaktadır.
Diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de hem iktidarda hem de muhalefette bulunan siyasal aktörler, oy verme davranışını değiştirme, sempati kazanma, muhalefetin etkisini azaltma ve kamuoyu desteğini sağlama gibi konularda basının gücüne ihtiyaç duymaktadırlar. Bu bağlamda 1950 seçimlerinde Demokrat Parti, basın ile kurduğu iyi ilişkiler sonucu, gerçekleştirdiği seçim kampanyaları ile iktidarı ele geçirerek, basının kamuoyu üzerindeki gücünü aktif bir şekilde kullanmıştır. Türk Siyasi Tarihinde bir ilk olarak kabul edebileceğimiz bu durum, basının siyaset üzerindeki etkisini, kamuoyunu yönlendirme gücünü ve “dördüncü güç” olarak kabul edilmesinin nedenini açıkça göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 14 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 14 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 15 |
IBAD'da yayımlanan makaleler, Creative Commons Attribution-NonCommercial (CC-BY-NC) 4.0 lisansı altındadır. Makalede kullandıkları materyaller için gerekli izinlerin alınması yazarların sorumluluğundadır. Makalelerin bilimsel ve hukuki mesuliyeti yazarlarına aittir.