Amaç: Bu çalışmada, erken yaşantıların bağlanmada kaygı ve kaçınmayı etkileyip etkilemediği ve bağlanmada kaygı ve kaçınmanın majör depresyon (MD) tanısı konulan hastaları panik bozukluğu (PB) tanısı konulanlardan ayırt edip etmeyeceği araştırıldı.
Hastalar ve yöntemler: Çalışmaya Ekim 2009 - Ekim 2011 tarihleri arasında İn.nü Üniversitesi Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Psikiyatri kliniğine başvuran, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı-IV-TR (DSM-IV-TR) tanı ölçütlerine göre PB tanısı konulan (PB grubu) 100 hasta (32 erkek, 68 kadın; ort. yaş 34.2±1.04 yıl) ve MD tanısı konulan (MD grubu) 100 hasta (34 erkek, 66 kadın; ort. yaş 34.1±9.03 yıl) ile PB veya MD sorunu olmayan 146 sağlıklı birey (kontrol grubu) (54 erkek, 92 kadın; ort. yaş 33.2±9.4 yıl) dahil edildi. Panik bozukluğu ve MD tanısı DSM-IV-TR kriterlerine göre düzenlenmiş yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak konuldu.
Bulgular: Majör depresyon ve PB grubunun bağlanmada kaygı ve kaçınma puanı sağlıklı kontrollere kıyasla istatiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksekti. Majör depresyon hastalarının bağlanmada kaygı puanı hem kontrollere hem de PB hastalarına kıyasla anlamlı olarak daha yüksekti. Majör depresyon ve PB hastaları arasında bağlanmada kaçınma puanı açısından anlamlı farklılık yoktu. Majör depresyon hastalarında altı aydan az anne sütü almış olmanın anlamlı farklılık oluşturduğu görüldü. Erken dönem yaşantılarının bağlanmada kaygı ve kaçınmayı anlamlı olarak etkilemediği görüldü.
Sonuç: Panik bozukluğu hastalarında sağlıklı kontrollere kıyasla bağlanmada kaygı ve kaçınma puanının yüksek, bağlanmada kaygı puanının MD hastalarından düşük çıkması, Malatya örnekleminin Türkiye örneklemi ile uyumlu olduğunu gösterdi. Çalışmamız MD ve PB hastalarında ve sağlıklı kontrollerde bağlanma boyutlarının farklılaştığına işaret etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 2 Sayı: 1 |