Türkiye, son yıllarda aldığı büyük göç hareketleriyle birlikte göçmenlerin yerli topluma nasıl uyum sağlayacağı sorunuyla karşı karşıyadır. Ev sahibi toplumda “yabancı” olarak görülen göçmenler dil, eğitim, barınma, sağlık, iş bulma gibi sorunlarla baş etmek zorundadır. Bunların yanı sıra ev sahibi toplumun sosyo-kültürel değerlerine karşı yabancılıkları da onların toplumsallaşma süreçlerini güçleştirir. Entegrasyon, biyolojik ve mekanik alanlarda sıklıkla kullanılan bir kavram olması sebebiyle göçmenlerin ev sahibi toplumla ilişkilerinin tanımlanmasında tercih edilen bir kavram olmamıştır. Göçmenin yerli halkla ilişkisini, sahip olduğu hakları ve sahip olduğu sosyo-kültürel farklılıkları nasıl konumlandıracağına yönelik bir başka strateji ise asimilasyondur. Ancak Türkiye göçmenlerin Türkiye’deki varlıklarının toplumda nasıl inşa edileceğini belirlemede ne asimilasyon ne de entegrasyon kavramlarını benimsemiştir. Türkiye’nin seçimi “uyum” kavramının kullanılmasından ve stratejilerin uyum perspektifinden kurgulanmasından yanadır. Bu araştırmada literatür tarama yöntemi kullanılarak entegrasyon, asimilasyon ve uyum kavramları tartışılacak, Türkiye’nin göçmenlerin entegrasyonu sürecinde uyumu tercih etmesinin anlamı ve kendine özgü bütünleşme süreci değerlendirilecektir.
Along with a great immigration movements in recent years, Turkey has faced the problem of how do immigrants adopt to settled society. Considered as “foreigner” by settled society, immigrants have to deal with the problems of language, education, sheltering, health, finding job. Beside, unfamiliarity of socio-cultural values of settled society make their process of socialization difficult. Since integration is a frequently used term in biological and mechanical areas it has not become a favored term in definition of the relationship between settled society and immigrants. Assimilation, as any other stratgy is about relationship between immigrants and settled society, the rights which immigrants have and how will they position of their socio-cultural differences. However, Turkey has adopted the terms of neither integration nor assimilation to determine how will it build their existence in society. Turkey’s preference is using the term of “adaptation” and fictionalising strategies from the perspective of “social cohesion”. In this study, the terms of integration, assimilation and social cohesion will be discussed with literature review. Also, the meaning of Turkey’s choice on “social cohesion” for the process of immigrants’ integration and its own consolidation process will be evaluated.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Orjinal Makale |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Eylül 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 30 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Göç ve Mültecilik Özel Sayısı |