Sanayi-sonrası
kentte sürgün, ‘şehir içi mahalleler’, ‘gettolar’, ‘yıkıntılar’, ‘girilmez
bölgeler’, ‘sorunlu muhitler’ veya basitçe ‘sert mahalleler’ gibi kimi zaman
gerçek kimi zaman da hayali çok çeşitli ve bulanık, özgün sosyo-mekânsal
formasyonlara işaret eder. Bu mekânları nasıl karakterize etmeli ve
ayrıştırmalıyız; güzergâhlarını (doğuşlarını, gelişimlerini, çöküşlerini ve
ölümlerini) nasıl açıklamalıyız; üzerlerine yapışan damganın kaynağı nedir ve
ne tür bir sınıf, etnisite ve devlet kümelenmesini somutlaştırıp işaret
etmektedir? Bunlar, benim Kent Paryaları (Wacquant, 2014) başlıklı kitabımda,
neoliberalizmin hüküm sürdüğü çağda, Amerika’daki kara gettoyla Avrupa işçi
sınıfı banliyölerinin güzergahlarını metodik bir şekilde karşılaştırarak cevap
aradığım sorulardır. Bu makalede, yeni bir yüzyılın eşiğinde kutuplaşmış
metropolisteki sembolik, toplumsal ve fiziksel uzamlar arasındaki bulanık
bağlantıya dair kavrayışımızı daha da genişletmek için, ileri marjinalliğin
kıta aşırı sosyolojisini yeniden ele alıyorum. Buna ek olarak, karşılaştırmalı
kent çalışmaları için faydalı olduğunu düşündüğüm, Bourdieu sosyolojisinin
temel ilkelerine ışık tutuyorum.
Urban poverty relegation ghetto ethnic cluster precariat territorial stigmatization ad-vanced marginality state Bourdieu
Sanayi-sonrası
kentte sürgün, ‘şehir içi mahalleler’, ‘gettolar’, ‘yıkıntılar’, ‘girilmez
bölgeler’, ‘sorunlu muhitler’ veya basitçe ‘sert mahalleler’ gibi kimi zaman
gerçek kimi zaman da hayali çok çeşitli ve bulanık, özgün sosyo-mekânsal
formasyonlara işaret eder. Bu mekânları nasıl karakterize etmeli ve
ayrıştırmalıyız; güzergâhlarını (doğuşlarını, gelişimlerini, çöküşlerini ve
ölümlerini) nasıl açıklamalıyız; üzerlerine yapışan damganın kaynağı nedir ve
ne tür bir sınıf, etnisite ve devlet kümelenmesini somutlaştırıp işaret
etmektedir? Bunlar, benim Kent Paryaları (Wacquant, 2014) başlıklı kitabımda,
neoliberalizmin hüküm sürdüğü çağda, Amerika’daki kara gettoyla Avrupa işçi
sınıfı banliyölerinin güzergahlarını metodik bir şekilde karşılaştırarak cevap
aradığım sorulardır. Bu makalede, yeni bir yüzyılın eşiğinde kutuplaşmış
metropolisteki sembolik, toplumsal ve fiziksel uzamlar arasındaki bulanık
bağlantıya dair kavrayışımızı daha da genişletmek için, ileri marjinalliğin
kıta aşırı sosyolojisini yeniden ele alıyorum. Buna ek olarak, karşılaştırmalı
kent çalışmaları için faydalı olduğunu düşündüğüm, Bourdieu sosyolojisinin
temel ilkelerine ışık tutuyorum.
Kent yoksulluğu sürgün getto etnik kümelenme prekarya bölgesel damgalama ileri marji-nallik devlet Bourdieu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |