Eski kentlerin tarihleri ile ilgilenen
akademisyenlerin neredeyse tümünün üzerinde “mutabık” kaldıkları bir konudur ki,
“şehir” deyince akla iki nehir arasındaki Mezopotamya, hatta “Yukarı Mezopotamya”
gelir. Milattan önce 7000’li yıllara gidinceye kadar bütün eski kale şehirler
incelemeye tabi tutulursa, bunların en başında gelen ve hâla 5,5 kilometreyi
bulan dört yöne açılan dört kapısı ve 82 burcuyla surların üzerindeki anıtları,
motifleri, kabartmaları ve kitabeleriyle özcesi heybetli surlarıyla kadim Amida
yani Diyarbakır gelir.
Eski
Diyarbekir’i surlar kucaklar. Şimdiki surların kalkan balığı görüntüsündeki
şekli bundan 1700 yıl evvelki Roma dönemine kadar uzanır. Eski şehrin şimdiki
kalkan balığı görüntüsü oluşmadan evvel; şehri kuzeyden güneye yani Dağkapı’dan
Mardinkapı’ya dosdoğru uzanan eski Bağdat, şimdiki Gazi Caddesi üzerinden bir
sur bedeni kesiyormuş. Yani surların Urfa Kapı bölümü ve şimdiki Turistik Cadde
diye tabir edilen batı yakası yokmuş. Ezcümle kalkan balığının sadece yarısı varmış.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 1 Sayı: 2 |