Topraklarında
binlerce yıldır milyonların barındığı bereketli hilalin ortasında onlarca
uygarlığa sahne olan Mardin’i tasvir etmek için kullanılan tanımlardan
bazılarını “yaşayan tarih”, “açık hava müzesi”, “dillerin ve dinlerin şehri”
(Mardin Valiliği, 1998; 2013),“şiirin ve gizemin ördüğü kent”, “Yukarı
Mezopotamya’nın efsane kenti” (Yazıcı, 2000), “medeniyetlerin beşiği”
(İnceoğlu, 2009), “Mezopotamya uygarlıklarının kesiştiği yer” (Türker ve Ergün,
1994), “taşın ve inancın şiiri” (Dinç, Mısırlıoğlu
ve Durbaş,
1998), “gündüz seyranlık/mezarlık, gece
gerdanlık” (Dicle Kalkınma Ajansı [DİKA], 2013; Tuvi, 2003), “Güneydoğu’nun
sarı sıcak kenti” (Tuvi, 2003), “surlardan yapılı taç, güneşin kenti” (Yousif,
2011), “masal kenti” (Mungan, 1987), “gökyüzüne komşu bir kalenin eteklerine
kurulmuş taşkent” (Mungan, 2006) ve “yıldızlara yakın şehir” (Noyan, 2005)
olarak sıralamak mümkün.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/idealkent/issue/69398/1105496
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 4 Sayı: 9 |