1950’li yıllardan
itibaren kırdan kente doğru ivme kazanan nüfus hareketleri karşısında özellikle
büyük kentlerde, kırdan gelen bireylerin barınma ihtiyacının karşılanması en
önemli sorunlardan biri olmuştur. Kente yeni gelenlerin kentteki mekân
mücadelesi gecekondu alanlarının oluşması ile sonuçlanmış ve böylelikle kentte
yer edinilmiştir. Türkiye’de son 50 yılda uygulanan tüm politikalara rağmen
gecekondu, kente yeni gelen dezavantajlı gruplar için barınma mekânı olmaktadır.
Günümüze kadar farklılaşarak süregelen kentte yer edinme mücadelesinin zaman
içinde bir sınıf mücadelesine evrildiği, kente yeni gelmiş, yoksul ve yoksun
bireylerin/hane halklarının çoğu zaman toplumsal yaşamın dışına itildiği
görülmektedir. Topluma dâhil olamama, toplumsal ilişkilerden soyutlanma ve
toplumla tam olarak bütünleşememe olarak tanımlanan sosyal dışlanma, bu
çalışmada “gecekondu sakinleri” bakış açısıyla ele alınmaktadır. Bu kapsamda çalışmanın
amacı, Ankara Şirindere Bölgesinde gecekondu alanında yaşayan kişilerin sosyal
dışlanma deneyimlerini ortaya koymaktır. Bölgede 1970li yıllarda başlayan
gecekondulaşma hareketi, 2000li yıllarda bölgenin çevre yerleşmelerden ve kent
bütününden sosyal ve mekânsal olarak ayrışması ile sonuçlanmıştır. Bölge günümüzde
alanın fiziki dönüşümü üzerine odaklanan kentsel dönüşüm çalışmalarına konu
olmaktadır. Çalışmada Şirindere gecekondu alanının değişim süreci ele alınarak,
günümüzdeki gecekondu sakinlerinin sosyo-ekonomik yapısı ve yaşadıkları sorunlar
ortaya konmaktadır. Çalışmanın en önemli sonucu kentin bu ayrışan bölgesindeki
gecekondu sakinlerinin kendi içlerinde de sosyo-ekonomik farklılıklar
taşıdıkları ve yalnızca kentin diğer kesimleri tarafından değil kendi aralarında
da dışlanma deneyimleri yaşadıklarıdır.
Sosyal dışlanma mekânsal ayrışma gecekondu kentin ötekileri yoksunluk
Considering
the accelerating population movements from the rural to the urban since 1950s,
meeting the housing needs of individuals who migrate from rural areas
has been one of the most important issues, especially in metropolitan cities.
The migrants struggle for space has resulted in formation of gecekondu areas,
and they have gained a place in the city by this way. Despite all the policies
that have been implemented in Turkey for the last 50 years, gecekondu has been
a shelter for disadvantaged migrants. It is seen that the struggle for gaining
a place in the city that has been maintained up to now in different ways has
turned into a class struggle in time, and poor and deprived
individual/household migrants have mostly been pushed out of social life. Social
exclusion, which is defined as not being able to be included in the society,
being isolated from social relationships and failure to completely integrate
into the society, is discussed in this study with a perspective of “gecekondu
residents”. Within this context, the aim of this study is to state the social
exclusion experiences of residents of Şirindere Gecekondu District in Ankara,
Turkey. The gecekondu movement started in the area in 1970s resulted in the
social and spatial isolation of the area from surrounding residential areas and
the entire city in 2000s. Nowadays, the area is subject to urban transformation
studies that focus on the physical transformation of space. This study presents
the socio-economic structure and problems of the gecekondu residents by
discussing the development process of Şirindere Gecekondu District. The most
important finding of the study was that the gecekondu residents who are living
in this isolated area of the city also carried socio-economic varieties, and
they also experience social exclusion among themselves.
Social exclusion spatial segregation gecekondu others of the city deprivation
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 9 Sayı: 25 |