National and international injustice, increasing inequalities, poverty, hunger, poor health conditions; gradually deepen with the destruction that the ecosystem is facing. In such a situation, the fulfillment of human rights does not seem possible. Economic-based and nature-destroying practices threaten the rights of people who are a part of nature as well as society because they pose a global social and environmental security threat. A report on Human Rights and Environment has been prepared by the United Nations Human Rights and Environment rapporteur John H. Knox to address human rights and the environment in an integrated manner. The subject of this report is that the right of access to a safe, clean, healthy, and sustainable environment, as a human right, is intertwined with the environment in which people live since humans are a part of nature. Finally, on 8 October 2021, the United Nations Human Rights Council recognized the right to a clean, healthy and sustainable environment as a human right. The Council declared that having a “safe, clean, healthy and sustainable environment” is a human right and “vital to enjoy all human rights”. In this study, while discussing how the right to a safe, clean, healthy and sustainable environment has emerged historically, it is aimed to examine the situation of the right to environment in practice in Turkey through various examples, based on sixteen different “human rights and environmental framework principles” defined by John H. Knox.
sustainable development right to sustainable environment rights-based approach enciron-mental policy
Ulusal ve uluslararası alanda adaletsizlik, eşitsizliklerin artması, yoksulluk, açlık, kötü sağlık koşulları; ekosistemin karşı karşıya kaldığı yıkımla giderek derinleşmektedir. Böyle bir durumda, temel insan haklarının yerine getirilmesi mümkün görünmemektedir. Ekonomik temelli ve doğayı tahrip eden uygulamalar, küresel anlamda toplumsal ve çevresel bir güvenlik tehdidi oluşturmasından kaynaklı, toplumun bir parçası olduğu kadar doğanın da parçası olan insanların haklarını da tehdit etmektedir. İnsan hakları ve çevrenin bütünleşik olarak ele alınması için Birleşmiş Milletler İnsan Hakları ve Çevre raportörü John H. Knox tarafından, İnsan Hakları ve Çevre konulu raporlar hazırlanmıştır. Bu raporların konusu temelde insanın, doğanın bir parçası olmasından dolayı güvenli, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevreye erişim hakkının, temel insan haklarının ön koşulu olduğudur. Nihai olarak, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, 8 Ekim 2021 tarihinde, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre hakkını bir insan hakkı olarak tanımıştır. Konsey, “güvenli, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevreye” sahip olmanın bir insan hakkı ve dahası, “tüm insan haklarından istifade etmek için hayati” olduğunu ilan etmiştir. Bu çalışma ile güvenli, temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevre hakkının tarihsel olarak nasıl ortaya çıktığı ele alınırken, John H. Knox tarafından tanımlanan on altı ayrı “insan hakları ve çevre çerçeve ilkesi” üzerinden Türkiye’de çevre hakkının uygulamadaki durumunun çeşitli örnekler üzerinden incelenmesi hedeflenmiştir.
sürdürülebilir gelişme sürdürülebilir çevre hakkı hak temelli yaklaşım çevre politikası
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 14 Nisan 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 13 Sayı: 35 |