Within the period of the First World War, the
Ottoman Empire working for strengthening its navy against its regional rivals
Greece and Russia would enter into an agreement with English building group Armstrong-Vickers and Brown for
the construction of Ship Reshadieh on June, 1911. An agreement would be made with an English bank,
National Bank of Turkey for the financing of the ship, and treasury bonds would
be issued for being paid to the Bank from 1911 to 1916. Confiscation to Reshadieh ship in the summer of 1914
would not only deal big blow to the Ottoman Navy but also it would become the
beginning of disputes to continue long time between the building group, the
Bank, Turkish Government and English Government.
The
first dispute on this matter would be the fate of ones taking treasury bonds
and the second dispute would be the fate of last instalment retained at
National Bank of Turkey without being paid to the building group in accordance
with the finance agreement made with the Bank upon the directive of Turkish
Government because of the delay in ship delivery. The problem about Money
Belongs to Whom? To The Bank, English Government or Turkish Government and
about money would be paid in which currency would occupy the parties long time.
While the first problem would be solved with Lausanne, it would need to wait
1930s for the second problem’s solution.
National Bank of Turkey Reshadieh Treasury Bonds Treaty of Lausanne
Birinci Dünya Savaşına giden süreçte, bölgesel
rakipleri Yunanistan ve Rusya’ya karşı donanmasını güçlendirme adına çalışan
Osmanlı Devleti, 1911 Haziran’ında Reşadiye gemisinin yapımı için İngiliz
inşaat grubu olan Armstrong-Vickers ve Brown ile anlaşma imzalayacaktı. Geminin
finansmanı içinse bir İngiliz bankası olan Türkiye Milli Bankası ile
anlaşılacak ve 1911’den 1916’ya kadar Bankaya ödenmek üzere hazine tahvilleri
çıkartılacaktı. Böyle bir süreçte Reşadiye gemisine 1914 yazında el koyulması,
sadece Osmanlı Donanmasına büyük bir darbe indirmekle kalmayacak aynı zamanda
inşaat grubu, Banka, Türk Hükümeti ve İngiliz Hükümeti arasında uzun süre devam
edecek anlaşmazlıkların da başlangıcı olacaktı.
Konuya ilişkin ilk anlaşmazlık hazine
tahvillerini alanların akıbeti olurken ikinci anlaşmazlık geminin teslimindeki
gecikme dolayısıyla Türk Hükümetinin direktifi üzerine, Banka ile yapılan finans anlaşması uyarınca
inşaat grubuna ödenmeyerek Türkiye Milli Bankası nezdinde alıkoyulan son
taksitin akıbeti olacaktır. Paranın Bankaya mı, İngiliz Hükümetine mi yoksa
Türk Hükümetine mi ait olduğu ve hangi para birimi ile ödeneceği meselesi
tarafları uzun süre meşgul edecekti. İlk sorun Lozan Antlaşması ile çözüme
kavuşurken ikinci sorununun çözümü için 1930’ları beklemek gerekecekti.
Bu çalışma Osmanlı’dan Cumhuriyet’e miras kalan
sorunlardan çok küçük bir kalemi oluşturan söz konusu borcun bile Türkiye’yi ne
denli uğraştırdığını görmek açısından örnek teşkil etmektedir. Reşadiye
gemisine el koyulmasını takip eden süreçteki mali sorunları ortaya koymayı
amaçlayan söz konusu çalışmanın başlıca kaynaklarını İngiliz Ulusal Arşivi,
Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Başbakanlık Osmanlı Arşivi evrakları ve konuya
ilişkin yayınlar oluşturmaktadır.
Türkiye Milli Bankası Reşadiye Hazine Tahvilleri Lozan Antlaşması
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |