İlahi din, hitap ettiği toplumlara hakikati açıklama ve onları ikna etmede mucizeyi bir yöntem
olarak tercih etmiştir. Mucizelerin keyfiyetini belirlemede toplumların sosyo-kültürel yapıları önemli
bir kriterdir. Bu nedenle mucizeler tarih ve toplum realitesini göz ardı etmeden nübüvveti doğrulamanın
birer ilahi ölçütüdür. Bu da göstermektedir ki olağanüstü bir olay olan mucize, sihir ve diğer
tuhaf olaylar gibi aldatmanın değil, tasdik etmenin aracıdır. Buna karşın sihrin tarihsel olarak yöntem
ve amacında değişiklik olmamıştır. Sihir göz aldatması ve algısal yanılma türleri olarak tarihi süreçte
mucizeyle bir benzerlik ilişkisinden uzak tutulmuştur. Zira mucizeler ilahi bir kaynağa bağlıdır. Sihir
ise tamamen beşeri bir olgu olarak alet ve harekete dayanmaktadır. Dolayısıyla mucize sadece olağanüstü
bir olay değildir. Bu makalede ontolojik ve teleolojik (amaçsal) boyutuyla mucize olgusunun
sihirden farklılığı incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 5 Sayı: 2 - Cilt: 5 Sayı: 2 |