Humans are in a constant interaction with nature. In this relationship,
human beings are more likely to benefit from the blessings of nature and to avoid as much as possible from
their negative effects. This desire of human is constantly increasing with scientific
and experiential knowledge. Humans archive this fund of knowledge sometimes in
writing and sometimes verbally. Humans use it as they need, and hand it down
from generation to generation. This research was designed to find out how
elderly people use and interpret geographical discourse in their life stories,
whether young generations know these statements, and the opinions of young
generations about how this knowledge should be handed down to future
generations. This research, in which the qualitative research model was
adopted, was conducted using the narrative model. In this context, the
unstructured interviewing technique was used. In the interviews, only the
geographical information and applications were intended to be discovered. The
study group of this research was determined according to the convenience
sampling method, enabling the researcher to select using his/her own judgment within the framework of easy
accessibility. A total of 23 people participated in the survey, 12 of whom were
at the age of 65 and older, and 11 of whom were between 21-32 years old. In the
study, data were collected from face-to-face interviews, which is one of the
qualitative research data collection techniques. Descriptive analysis was
preferred for the analysis of the data. The obtained findings were presented
according to the characteristics of physical and anthropogeography. Names of
the participants were coded in accordance with research ethics. Findings
related to celestial objects, time allocation, climatic and meteorological
features, rural settlements, houses and their attachments, agriculture and
animal husbandry, whether geographical discourse in the life stories are handed
down to younger generations and were discussed in
comparison with the literature and some proposals
were made as to increase the practices that contain oral geographical knowledge, and to determine its distribution
throughout the country.
İnsan, tabiatla sürekli etkileşim halindedirler. Bu
ilişkide, insan doğanın sunduğu nimetlerden daha fazla faydalanma, olumsuz
etkilerinden de mümkün olduğunca kaçınma gayreti içindedir. İnsanın bu arzusu,
bilimsel ve tecrübi bilgilerle sürekli artar. İnsan, artan bu bilgi birikimini
bazen yazılı bazen de sözlü olarak arşivler. İhtiyaç duydukça kullanır ve
kuşaktan kuşağa aktarır. Bu araştırma, yaşlı insanların hayat hikâyelerindeki
coğrafi bilgi içeren söylemleri nasıl kullanıp yorumladıklarını, bu ifadeleri
genç neslin bilip bilmediğini ve genç neslin bu bilgilerin sonraki kuşaklara
nasıl aktarılması gerektiği konusundaki düşüncelerini tespit etmek maksadıyla
hazırlanmıştır. Nitel araştırma modelinin benimsendiği bu araştırmada, anlatı
(narrative) yöntemi kullanılmıştır. Bu kapsamda, yapılandırılmamış görüşme tekniği
kullanılmıştır. Yapılan görüşmelerde, sadece coğrafi bilgiler ve uygulamalar
keşfedilmeye çalışılmıştır. Araştırmanın
çalışma grubu, araştırmacının kendi yargısını kullanarak seçmesine imkân
veren kolay ulaşılabilirlik esasları dâhilinde, kolayda örnekleme tekniğine göre belirlenmiştir. Araştırmaya 65 yaş ve üstü 12, 21-32 yaş
grubunda 11 olmak üzere toplam 23 kişi katılmıştır. Araştırmada veriler,
nitel araştırma veri toplama tekniklerinden olan yüz yüze görüşmelerle elde
edilmiştir. Verilerin analizinde, betimsel analiz tercih edilmiştir. Elde
edilen bulgular, fiziki ve beşeri coğrafya özelliklerine göre tasnif
edilmiştir. Katılımcı isimleri, araştırma etiği gereği kodlanmıştır. Gök
cisimlerine, vakit tayinine, klimatik ve meteorolojik özelliklere, kırsal
yerleşmelere, ev ve eklentilerine, tarım ve hayvancılığa, hayat hikâyelerindeki
coğrafi söylemlerin genç nesillere aktarılıp aktarılmadığına ilişkin elde edilen bulgular literatürle karşılaştırılarak tartışılmış ve sözlü coğrafi bilgileri içeren uygulamaların
artırılması, ülke genelindeki dağılımının belirlenmesi gibi önerilerde bulunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Beşeri Coğrafya |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 38 |