Sulak alanlar, çok çeşitli karasal, kıyı ve deniz habitatlarını birleştiren bir dizi ortak özelliğe sahip ekosistemlerdir ve bu kaynakların korunması, yönetimi ve gelecek nesillere aktarımı büyük önem taşımaktadır. Ancak sulak alanların korunmasında ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasında Geleneksel Ekolojik Bilgi (GEB), çoğu zaman göz ardı edilir. Bu çalışma, sulak alanın korunmasında ve sürdürülebilir kullanımında GEB’in rolünün belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan ve UNESCO Doğal Miras Geçici Listesi’nde bulunan Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’nda gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden etnografya (etnografik) yöntemi kullanılmıştır. Etnografya yöntemi, insan topluluğuna ilişkin sosyal yaşam sürecini, davranış biçimlerini, ilişkiler ve kod sistematiğini analiz ederek niteliksel sonuçlara ulaşmayı amaçlamaktadır. Veriler, katılımsız gözlem ve yarı yapılandırılmış görüşme formları yardımıyla toplanmış ve verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Yöntem kapsamında Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’ndaki GEB örnekleri değerlendirilmiş ve sulak alanın korunmasına ilişkin yedi tema belirlenmiştir. Bulgular, Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’nda GEB’ in bir parçası olan geleneksel uygulama ve ritüellerin, dolaylı olarak Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’nın geçmişten günümüze doğal bir birim olarak kalmasına katkı sağladığını ve sulak alandaki kaynakların yerel halk tarafından akıllıca kullanılmasına rehberlik ettiğini göstermektedir. Sonuç olarak Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’ndaki GEB örnekleri, özellikle sulak alanın korunmasında ve sürdürülebilir kullanımında modern koruma yaklaşımlarına entegre edilerek katkıda bulunabilecek pratik bilgiler içermektedir.
Sulak alanlar, çok çeşitli karasal, kıyı ve deniz habitatlarını birleştiren bir dizi ortak özelliğe sahip ekosistemlerdir ve bu kaynakların korunması, yönetimi ve gelecek nesillere aktarımı büyük önem taşımaktadır. Ancak sulak alanların korunmasında ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasında Geleneksel Ekolojik Bilgi (GEB), çoğu zaman göz ardı edilir. Bu çalışma, sulak alanın korunmasında ve sürdürülebilir kullanımında GEB’in rolünün belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan ve UNESCO Doğal Miras Geçici Listesi’nde bulunan Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’nda gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada, nitel araştırma yöntemlerinden etnografya (etnografik) yöntemi kullanılmıştır. Etnografya yöntemi, insan topluluğuna ilişkin sosyal yaşam sürecini, davranış biçimlerini, ilişkiler ve kod sistematiğini analiz ederek niteliksel sonuçlara ulaşmayı amaçlamaktadır. Veriler, katılımsız gözlem ve yarı yapılandırılmış görüşme formları yardımıyla toplanmış ve verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Yöntem kapsamında Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’ndaki GEB örnekleri değerlendirilmiş ve sulak alanın korunmasına ilişkin yedi tema belirlenmiştir. Bulgular, Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’nda GEB’ in bir parçası olan geleneksel uygulama ve ritüellerin, dolaylı olarak Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’nın geçmişten günümüze doğal bir birim olarak kalmasına katkı sağladığını ve sulak alandaki kaynakların yerel halk tarafından akıllıca kullanılmasına rehberlik ettiğini göstermektedir. Sonuç olarak Kızılırmak Deltası Sulak Alanı’ndaki GEB örnekleri, özellikle sulak alanın korunmasında ve sürdürülebilir kullanımında modern koruma yaklaşımlarına entegre edilerek katkıda bulunabilecek pratik bilgiler içermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Beşeri Coğrafya |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 42 |